Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4350 Esas 2017/7568 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4350
Karar No: 2017/7568
Karar Tarihi: 08.11.2017

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4350 Esas 2017/7568 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen bir dava sürecinde mahkumiyet kararı almıştır. Sanığın, görev yaptığı banka şubesinde ticari kredilere ipotek olarak gösterilen taşınmazlara ait ekspertiz raporlarını sahte olarak düzenleyip kullanmak suretiyle suç işlediği belirlenmiştir.
Polis Kriminal Laboratuvarı raporuna göre, suça konu belgelerde atılı imzaların sanığın ürünü olduğu mümkündür. Ancak Adli Tıp Kurumu raporunda, bazı imzaların sanık eli ürünü olup olmadığı tespit edilememiştir. Mahkeme, tanık ifadesi ve bilirkişi raporu alınarak eksik araştırma yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Ayrıca, kanun maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ve kararın 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.

11. Ceza Dairesi 2017/4350 E. , 2017/7568 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın suç tarihinde müdür olarak görev yaptığı banka şubesinde ticari kredilere ipotek olarak gösterilen taşınmazlara ait ekspertiz raporlarını sahte olarak düzenleyip kullanmak suretiyle atılı özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında; .... Polis Kriminal Laboratuvarından alınan raporda, suça konu belgelerde Eksper ... adına atılı imzaların sanığın eli ürünü olduğunun mümkün ve muhtemel olduğu, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise ..."a ait olmadığı tespit edilen imzaların sanık eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından beyanı alınan ..."ın oğlu ...."ın ifadesinde bazı raporları babasının bilgi ve rızası dahilinde kendisinin imzaladığını beyan etmiş olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; tanık ...."ın öncelikle tanık sıfatıyla dinlenip dava konusu belgelerdeki sahte imzaların kendisine ait olup olmadığı sorulduktan sonra gerekirse suç tarihlerinde resmi kurumlarda bulunan samimi imzaları temin edilip, sanığa ait mukayese belgelerle birlikte.... Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünden sahte imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.