18. Ceza Dairesi 2017/8301 E. , 2018/8491 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Siirt(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26/02/2014 tarih ve 2013/373 esas, 2014/145 sayılı kararın sanık müdafisi tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 08/11/2017 tarih ve 2015/41589 esas, 2017/12672 sayılı kararıyla;
"Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Yargılamaya konu somut olayda, sanığın vali ile görüşebilmek ve dikkat çekebilmek kastı ile iki adet yumurtayı tören alanında protokole yaklaşarak atması şeklindeki kişilere zarar vermeyen eyleminin, demokratik bir tepki niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre ise;
Temel ceza belirlenirken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA," oy birliğiyle karar verilmiştir.
I-İtiraz Nedenleri
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2017 gün ve 2014/193557 sayılı yazısı ile;
"itiraza konu uyuşmazlık sanık ..."in vali ile görüşebilmek ve dikkat çekebilmek kastı ile iki adet yumurtayı tören alanında protokole yaklaşarak müştekilere atması şeklindeki eyleminin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.
Hakaret suçu TCK’nun 125. maddesinde;
“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2)Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3)Hakaret suçunun;
a)Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b)Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c)Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5)Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır" şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin birinci fıkrasında hakaret suçunun temel şekli, üçüncü ve dördüncü fıkralarında ise nitelikli halleri düzenlenmiş olup, madde gerekçesinde de; "hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığıdır” şeklinde açıklama yapılmıştır.
TCK"nın "Soruşturma ve kovuşturma koşulu" başlıklı 131. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, TCK"nın 131/1. maddesinde kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret dışında kalan hakaret suçlarının şikâyete tâbi olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; maddi olayda, müşteki ..."ın Siirt Valisi, müşteki ..."nin Siirt İl Jandarma Komutanı, müşteki ..."nun ise Siirt İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptıkları, olay tarihinde Karayolları Trafik Haftası olması nedeniyle Siirt İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından bir etkinlik düzenlediği, müştekilerin de bu etkinliğe katıldıkları, etkinlik sırasında sanığın, pek çok kişiye borcunun bulunduğu, borçlarını ödeyemediği, bu nedenle sesini duyurmak için eylem yapmaya karar verdiği, valilik binasına yakın yerden iki adet yumurta aldığı ve yumurtaları cebine koyduğu, yavaş yavaş tören alanına geldiği, tören alanına öğrencilerin arka kısmından girdiği, valilik binası önünde bulunan mermerden yapılmış amblemin bulunduğu yere geldiği sırada, protokolde oturan müştekilere doğru yaklaştığı ve cebinden çıkardığı ilk yumurtayı müşteki vali ..."a doğru fırlattığı, yumurtanın müşteki ..."a çarptığı ve onun omzundan sekerek diğer jandarma komutanı müşteki ..."ye isabet ettiği, sanığın, ardından ikinci yumurtayı da müştekilere doğru attığı, attığı yumurtanın protokolde bulunan birisi tarafından müştekilere doğru gitmesinin engellenmeye çalışıldığı, parçalanan yumurtanın bir kısmının müşteki emniyet müdürü ..."nun üzerine geldiği, daha sonra sanık ..."in çevrede bulunan polislerce etkisiz hale getirildiği, şeklinde gerçekleşen eylemde;
Sanığın müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide etmek amacıyla Karayolları Trafik Haftası nedeniyle düzenlenen etkinlik çerçevesinde, resmi kutlamaların yapıldığı sırada küçük düşürmek kastıyla hakaret ettiği ve protokole ait zevata yönelik tahkir edici ve aşağılayan nitelikte bir eylem olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden yasal olmayan yetersiz gerekçeyle, demokratik bir tepki olduğu kabul edilerek sanık hakkında hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına ilişkin gerekçeyle bozma kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Kabule görede; sanığın, vali ile görüşebilmek ve dikkat çekebilmek kastı ile iki adet yumurtayı tören alanında protokole yaklaşarak atması şeklindeki eyleminde müştekilerin üzerinde bulunan elbiselerinin kirlenmesine neden olduğu ve eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Buna ilişkin Yargıtay 15 Ceza Dairesinin 27/05/2014 tarih ve 2013/20074 Esas ve 2014/10468 Karar sayılı ilamında İşçi Partisi üyesi olan suça sürüklenen çocuğun Doğu Perinçekin uzun süre tutuklu kalmasının protesto etmek amacıyla Ak Parti İl binasının önünde slogan atmak ve binaya yumurta atarak duvar ve pencerelerin kirlenmesine sebebiyet vererek mala zarar verme suçunu işlediği kabul edilmiştir.
Ayrıca, sanığın müştekilere yumurta atma eyleminde, vücut bütünlüğüne yönelik bir cismani saldığı olduğunu, şayet müştekilerin kafasına yada çehresine yüz bölgesine çarpması durumunda yaralama suçunun gerçekleşeceğinin kabul edilmesi ve vücut bütünlüğüne yönelik etkili eylemin gerçekleşmemesi durumunda yaralamaya teşebbüs suçunun işlediğinin kabulü gerekmekdir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 08/11/2017 gün ve 2015/41589 Esas, 2017/12672 Karar sayılı bozma kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu ve sanık hakkında eyleminin hakaret suçunu oluşturmadığına yönelik bozma kararının kaldırılarak sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına sanığın eyleminin hakaret suçunu oluşturmadığının kabul edilmesi halinde sanık hakkında mala zarar verme ve yaralamaya teşebbüs suçlarının oluştuğunun kabul edilerek bozma kararı verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
Sonuç Ve İstem : Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamında göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 08/11/2017 gün ve 2015/41589 Esas, 2017/12672 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Siirt Sulh Ceza Mahkemesinin 26/02/2014 tarih 2013/373 Esas ve 2014/145 Karar sayılı ilamıyla, sanık hakkında TCK 125/1-3-a, 125/4, 43/2, 62 md 442 Gün Adpc ve TCK"nın 52 md. 8840 TL Adpc cezalandırılmasına ilişkin kararın ONANMASINA, sanığın müştekilere yumurta atma eyleminin hakaret suçu kabul edilmemesi halinde eylemin mala zarar verme ve yaralamaya teşebbüs suçu oluşturduğunun kabulüyle hükmün bu nedenlerle bozulmasına,
4- İtirazımız yerinde görülmediği taktirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,
itirazen arz ve talep olunur. " isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İtirazın Kapsamı
İtiraz, hakaret suçundan, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin kararının bozulmasına dair, Dairemizin 08/11/20176 tarihli kararına ilişkindir.
III- Karar
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 08/11/2017 tarih ve 2015/41589 esas, 2017/12672 sayılı, hakaret suçundan, sanık ... Taşkesi"nin mahkumiyetine ilişkin olarak verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,
Siirt(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26/02/2014 tarih ve 2013/373 esas, 2014/145 sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, sanığın vali ile görüşebilmek ve dikkat çekebilmek kastı ile iki adet yumurtayı tören alanında protokole yaklaşarak atması şeklindeki eyleminin, yaralama ve mala zarar verme suçlarını oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hakaret suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
Temel ceza belirlenirken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.