16. Hukuk Dairesi 2017/4555 E. , 2017/5899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında İkideğirmen Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 2 parsel sayılı 8.705,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazda fen bilirkişisinin (A) harfi ile gösterdiği bölümde davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme hatalı, araştırma ve inceleme de hüküm için yetersizdir. Davacı 27.07.1989 tarih ve 11 numaralı tapu kaydına dayanarak dava açmış, dayandığı tapu kaydının dava dışı adına tespit ve tescil edilen 130 ada 1 parsel ile birlikte çekişmeli taşınmazın bir bölümüne uyduğunu iddia etmiştir. Dayanak tapu kaydında; davacının 1/2 hisse sahibi olduğu, yüzölçümünün 2297 metrekare olduğu, revizyon görmediği, "yol, ... tarlası, ... tarlası,...Tarlası" sınırlarını ihtiva ettiği görülmektedir. Temyiz aşamasında temin edilen komşu parsel tutanaklarından davacı adına tespit ve tescil edilen 130 ada 1 parselin kuzeyinde ... oğlu...’a ait taşınmaz olduğu, yine kadastro paftasından çekişmeli taşınmazın sınırlarında “yol” bulunduğu anlaşılmaktadır. Keşifte davacının dayandığı tapu kaydı uygulanmış ise de; mahalli bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlarının fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde gösterilmemiş; fen bilirkişi raporunda sınırlar gösterilmemiş ve yapılan uygulamanın komşu parsel tutanakları ile denetlenmemiş olması nedeniyle yapılan uygulama hükme yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve teknik fen bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile davacı tarafın dayandığı tapu kaydındaki sınırlar okunarak kapsamı usulen belirlenmeye çalışılmalı, uygulama yapılırken davacının, dayandığı tapu kaydının dava dışı 130 ada 1 parseli de kapsadığı yönündeki iddiası ve davacının tapuda 1/2 hisse sahibi olduğu hususu da gözetilmeli, mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi, kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri ile tapu uygulaması komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, teknik bilirkişiye kayıt uygulamasını gösterir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra dayanılan tapu kaydı ve toplanan diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere aykırı şekilde yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.