11. Hukuk Dairesi 2015/5809 E. , 2016/2673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2012/460-2014/539 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av...ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 24.11.2009 tarihinde... Hidro Elektrik Santralinin kesin (öncül) ve nihai uygulama projelerinin hazırlanması, iş bitimine kadar devam eden süreçte proje revizyonlarının yapılması, uygulama projelerinin Enerji Bakanlığı"nın ilgili biriminde onaylatılması ve belirtilen iş süresince proje danışmanlığının yürütülmesi hizmetlerinin ifasına yönelik sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeyi 23.05.2011 tarihinde BK"nın 106. ve 107. maddelerinde yer alan sürelere uymaksızın haksız olarak feshettiğini, fesihten sonraki dönemde müvekkilinin oluşturduğu projenin müvekkilinden izin alınmaksızın davalı şirketçe kullanılmaya devam edildiğini, davalı şirketin başka bir proje şirketi ile anlaşarak 5846 sayılı Yasa"ya muhalefet teşkil edecek şekilde projenin vasfını bozacak değişiklikler ve eklemeler yaptığını, müvekkilinin hazırladığı (öncül) ve nihai uygulama projelerinin ... anlamında sahibinin hususiyetini taşıyan eser vasfında olduğunu, davalının eylemleri ile müvekkilinin mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, 200,000 TL manevi ve 345,600 TL sözleşme bakiye bedelinin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeye dayalı yükümlülüklerini yerine getirmemesi, zamanında projeyi ve eklerini tamamlayamayacağının anlaşılması üzerine 12.05.2011 tarihli e-posta ile sözleşmenin fesh edildiğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafından hazırlanan projenin yetersiz ve özgülenen amaca uygun olmadığını, müvekkil ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesine göre Aralık 2010 tarihine kadar teslim etmesi gereken evrakların ancak % 10’unun teslim edilebildiğini, davacının maksimun süre olan Mart 2011 tarihinde dahi proje ve evrakı sunamayacağının anlaşıldığını, proje ve tadilat projelerinin süresinde tamamlanmaması nedeniyle işletmeye açılan ... tesisinin kabulünün yapılmadığını, başka bir proye firmasına tadilat projesi yaptırılarak onaylanmasının sağlandığını, dava konusu projenin davacının hususiyetini taşımadığını, bedii vasfı olmayan yapı üzerinde değişiklik yapılmasının eser müellifinin saygınlığını, itibarını ihlal etmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait projenin ..."nin l. ve 2. maddesi gereği ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, davalı tarafça sözleşmenin feshinden sonra uygulanan proje ile davacı tarafın hazırladığı projenin birbirine benzemediği/aynı olmadığı, davalının yeni ve farklı bir proje uygulaması nedeniyle davacının projesinde değişiklik yapmasının söz konusu olmayacağı, davacının projesi üzerinde davalı şirketin ..."nin 16. maddesine aykırı davrandığı iddiasının hukuki dayanağını bulunmadığı, ..."nin 70. maddesi gereğince manevi tazminat talep edilemeyeceği, davacının sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerini belirlenen süre içinde tam olarak yerine getirmediğinden davalının fesih hakkını kullanmasının aralarındaki sözleşmeye uygun ve haklı olduğu, haklı fesih nedeniyle davacının sözleşmeden doğan bakiye ücreti isteyemeyeceği, TBK"nın 484. maddesi gereğince fesih hakkını kullanan davalının eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek zorunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra uygulanan projenin davacının hazırladığı projeye benzerliği bulunmadığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiğinden manevi tazminatın koşullarının oluşmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, 5846 sayılı Yasa uyarınca proje müellifinin haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat ve haksız fesih nedeniyle bakiye ücret alacağı istemine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan 23.11.2009 tarihli sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 2. maddesinde işin termin tarihinin 2010 yılı Aralık ayı sonu olduğu, finans sorunu, vb. nedenlerle iş bitiminin en çok Mart-2011 sonuna kadar uzayabileceği, bu tarihin geçirilmesi durumunda danışmanlık ücretinin mutabakat çerçevesinde yeniden başlatılacağı hükmü, “Ücret ve Ödeme Kademeleri” başlıklı 3. maddesinde tüm hizmetler karşılığı 550.000 TL ödeneceği hükmü düzenlenmiştir. Sözleşme kapsamında davacıya fesih tarihine kadar 292.800 TL ödendiği ve sözleşmenin davalı tarafından 23.05.2011 tarihinde feshedildiği uyuşmalık konusu değildir.
Mahkemece, hükme esas alınan 26.08.2014 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, söz konusu rapora itiraz dilekçesinde her ne kadar bilirkişi raporunda sözleşme fesih tarihine kadar davacının yükümlülüklerinin %30,54"lük kısmını yerine getirdiği belirtilmiş ise de sözleşme konusu proje ile ilgili olarak 4 ayda bir düzenlenip..."ya gönderilen iş ilerme grafikleri incelendiğinde fesihten yaklaşık 5 ay öncesinde..."ya sunulan grafiklere göre uygulama projelerinin %93"lük, inşaatınsa %66,03 oranında tamamlandığının görüldüğününü,..."ya gönderilen iş ilerleme grafikleri incelenmeden düzenlenen raporun hükme esas alınamayacağını belirterek söz konusu iş ilerleme grafiklerinin..."dan celbi ile yeni rapor alınması talep edilmiştir. Ayrıca davalının fesih ihtarına karşı davacı tarafından davalıya gönderilen 21.06.2011 tarihli cevabi ihtarın birinci bendinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere projede gecikmeler varsa dahi bunun iş sahibinden kaynaklandığı bildirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacının dayandığı iş ilerleme raporlarının onaylı örnekleri..."dan dosyaya celp edilip, fesih tarihinde dava konusu projenin hangi aşamada olduğu, davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca üstlendiği edimin ne kadarlık kısmını yerine getirdiği, üstlenilen edimin yerine getirilmesinde davacının fesih ihtarına karşı verdiği cevabi ihtarında belirttiği üzere iş sahibinden kaynaklanan gecikmeler olup olmadığı hususlarını açıklığa kavuşturacak ve davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.