11. Hukuk Dairesi 2015/5115 E. , 2016/2672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2015 tarih ve 2011/109-2015/13 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... markası ve ticaret unvanı ile tekstil alanında dünya çapında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu,... markasının... nezdinde 2003/02362 tescil numarası ile tescilli olduğunu, bu markanın müvekkili tarafından tanınmış marka haline getirildiğini, müvekkilinin... ibaresini taşıyan başkaca marka tescillerinin de bulunduğunu, davalının yetkili satıcı, lisans sahibi veya distribütör olmaksızın henüz müvekkili tarafından Türkiye pazarına sunulmamış ve marka hakkı henüz tükenmemiş olan... markalı malları satarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, bundan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, davalının müvekkili tarafından Türkiye pazarına sunulmamış... markalı ürünleri satmasının yasaklanmasını, haksız rekabet niteliğindeki eylemlerinin önlenmesini, bu markayı tanıtım materyalinde kullanmasının engellenmesini, 2.000,00 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 08/12/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 254.904,62 TL" ye yükseltmiş ve hükmün ilanını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bazı markaların lisans hakkı sahipleriyle anlaşmalar yaparak bu firmalara üretim ve ihracat yaptığını, aynı zamanda bu markaları taşıyan malları yurt dışından ithal ederek Türkiye"de pazarladığını, dava dışı .... Grup firmasının da bunlardan biri olduğunu, dava konusu .... markalı malların 2009 yılında alınan 6840 adetlik sipariş nedeniyle ... Grup şirketi ile yapılan anlaşma gereği üretildiğini, bu şirketin İtalya" da ekonomik sıkıntıya girdiğini ve iflas ettiğini, müvekkilinin aldığı sipariş gereği teslim etmesi gereken bir kısım malları teslim edemediğini, İtalya" ya gönderemediğini, bu şirket ile mutabık kalınarak malların.. Store mağazalarında satışı konusunda anlaştıklarını, şirket iflas idaresine devredildiği için gerekli evrakı ve sözleşmeleri temin etmekte güçlük yaşadıklarını, davacı bunlara vakıf olduğu halde dava açmakta iyi niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça üretimi yapılan ve siparişi alınan dava konusu ürünler davacıya ait... markasını taşımakla birlikte bu ürünlerin üretimi için davalının davacıdan izin almadığı, davalı taraf dava konusu malları yurt dışında bulunan.... ile yaptığı anlaşma uyarınca ürettiğini, bu şirket iflas ettiği için kendisiyle irtibat sağlanamadığını, ..."un malları almaması nedeniyle bu şirketin onayı da alınarak malların .... adlı iş yerinde satışa arz ettiğini savunmuş ise de davalı tarafça marka sahibinden alınmış herhangi bir lisans, üretim izni evrakı ibraz edilemediğinden aksi yöndeki savunmaya itibar edilmediği, davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının 2009-2010 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı tarafça yapılan üretim miktarının 12.700 adet olduğu kabul edilerek davalının dava konusu mallar nedeniyle elde edebileceği net gelirin % 30 kar marjı üzerinden 108.845,22 Euro olarak hesaplandığı gerekçesiyle ıslah edilmiş haliyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu ürünler nedeniyle davalının eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bu tecavüzün durdurulmasına, dava konusu... markalı ürünlerin toplatılmasına ve karar kesinleştikten sonra imhasına, davacı tarafından ya da davacının izniyle Türkiye"de satışa sunulmamış dava konusu bu ürünlerin davalı tarafça satışının yasaklanmasına, davalının bu şekildeki haksız rekabetinin önlenmesine, bu mallar yönünden... markasının davalı tarafça tanıtım materyalleri üzerinde kullanılmasının önlenmesine, takdiren 254.904,62 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ticaret unvanına tecavüz iddiası sabit görülmediğinden unvana tecavüzün tespiti, durdurulması taleplerinin reddine, karar kesinleştiğinde karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle traji en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflarca sunulan belge ve kayıtlar ile davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora itibar edilerek yazılı şekilde maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davacının kazanç kaybının tespitine ilişkin olarak temel alınan bu rapor, hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı tarafın yoksun kalınan kazanç tercihi, 556 sayılı ...."nın 66/1-b maddesine dayalı olup, davalının dava konusu ürünler nedeniyle elde ettiği karın belirlenmesi gereklidir. Bu yöntemde mütecavizin malvarlığında markanın haksız kullanımı sonucu meydana gelen artış hesaba katılmaktadır. Kazanç hesaplanırken, mütecavizin sadece haksız markalı ürünlerden elde ettiği kazanca bakılır. Mahkemece alınan 07.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda kar marjı hesaplanırken “.."..+” olarak adlandırılan sosya-ekonomik gruba yönelik tekstil/konfeksiyon ürünleri üreten şirketlerin kar oranının ortalamasını kullanmanın uygun olacağı belirtilerek dava dışı ... ve.... firmalarının bilançolarındaki brüt kar oranı dikkate alınarak ortalamasına göre hesaplama yapılmıştır. İtiraz üzerine alınan ikinci heyet raporu ve ek raporda ise Türkiye"de tekstil sektöründeki perakende satış mağazacılığında kar oranının %15 ila %40 arasında değiştiği, davalı tarafça yapılan üretim miktarının 12.700 adet olduğu kabul edilerek, davalının dava konusu mallar nedeniyle elde edebileceği net gelirin % 30 kar marjı üzerinden 108.845,22 Euro olabileceği belirtilmiştir. Davalı vekili, söz konusu rapora tazminat hesabının somut veriler yerine afaki oranlar baz alınarak yapıldığını, satış fiyatını düşüren faktörlerin dikkate alınmadığını belirterek itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece davalının dava konusu ürünler nedeniyle elde ettiği karın belirlenmesinde dosyaya ibraz edilen sipariş formları, davalı tarafça kesilen faturalar ve satış fiyatını etkileyen diğer hususlar nazara alınıp dava konusu ürünlerin üretim giderleri de düşülmek suretiyle davalının satışa sunduğu 12.700 adet ürün üzerinden hesaplama yapılıp sonucuna göre maddi tazminatta karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.