Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/537
Karar No: 2017/1520
Karar Tarihi: 28.03.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/537 Esas 2017/1520 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/537 E.  ,  2017/1520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, ölünceye kadar bakım akdine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 897 parsel sayılı taşınmazını kendisine daha iyi bakması için eşi olan davalı ...’ye ölünceye kadar bakım akdi ile devrettiğini, ancak devir tarihinden sonra davalının kendisini sürekli aşağıladığını, zaman zaman evi terk ettiğini, geçimsizlik nedeniyle davalıya karşı boşanma davası açtığını, bakım akdinin gereklerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, davacı ile 7 yıldır birlikte olduklarını, geçimsizliğin davacının dört çocuğundan kaynaklandığını, kendisine kötü davrandıklarını, davacının serbest iradesi ile çekişmeli taşınmazı devrettiğini, kendi çocuklarını görmeye gidip geri geldiğinde davacının kendisini evden kovduğunu, bakım borcunu yerine getirdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının bakım borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişme konusu 897 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1934 doğumlu davacı ...’ın, 1953 doğumlu davalı ... ile 03/08/2007 tarihinde evlendiği, davacının maliki olduğu çekişme konusu 897 parsel sayılı taşınmazını 28/02/2008 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devrettiği, davacının 04/09/2014 tarihinde davalıya karşı ... 2. Aile Mahkemesinde 4721 sayılı TMK’nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açtığı, dava sonucunda davacı ile davalının boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07/03/2017 tarih ve 2017/1031 E 2017/2403 K sayılı ilamı ile onandığı kayden sabittir.
    Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetmek sözleşmesi basitçe taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
    Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. ” şeklinde açıklamıştır.
    Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Hemen belirtmek gerekir ki, bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü, aksi kararlaştırılmadığı sürece bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametini temin etme yanında, besleme giydirme hastalığında hekime götürüp, gerekli ihtimamı gösterme, manevi yönden her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri de içerisine alır. Kuşkusuz bakım borçlusu yükümlülüklerini yerine getirirken, aldığı malların kıymetine, bakım alacaklısının önceden sahip olduğu içtimai mevkisine ve hakkaniyet kurallarına göre hareket etmek zorundadır. Öte yandan, yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları TBK"nin 617. maddesinde açıklanmış sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık yüzünden ilişki çekilmez olmuşsa, ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birinin tek yanlı olarak sözleşmeyi feshetme, verdiği şeyi geri alma hatta karşı tarafın kusurlu olması halinde tazminat isteme hakkı tanınmıştır. O halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili (makable şamil) olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.
    Öte yandan, TBK"nin 617/son maddesi hükmüne göre; “Hâkim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir (kaydı hayat ile bir irat) bağlayabilir.”
    Uyuşmazlığın değinilen hüküm (TBK"nin 617/son maddesi) uyarınca çözüme bağlanması; bakım yükümlülüğünün bir arada yaşamak suretiyle yerine getirilmesi imkanlarının ortadan kalktığı yada büyük ölçüde sınırlandığı haller için düşünülmelidir. Bunun yanı sıra, takdir edilecek gelir, yanların özel ve ekonomik durumlarına uygun ve adil olmalıdır.
    Somut olayda, davacı delil olarak ... 2. Aile Mahkemesi’nin 2014/475 E sayılı boşanma davasına dayandığı, anılan dosyada davacı ile davalının eşit kusurlu sayılmasına ve TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği ve kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onandığı, öte yandan, dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarından da evlilik birliğinin devam edememesinde davacı ile davalının eşit kusurlarının bulunduğu, bir başka deyişle ölünceye kadar bakım yükümlülüğünün yerine getirilememesinin sadece davalının eylemlerinden kaynaklanmadığı anlaşılmakla TBK’nın 617/son maddesi uyarınca davacı lehine irat bağlanması düşünülmeden tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmesi hatalıdır.
    Hal böyle olunca, tapu iptal ve tescil isteğinin reddi ile davacı yararına kaydı hayat ile irat bağlanması, takdir edilecek iratın akde konu taşınmazın getireceği aylık gelir yönünden, davalıya sağlayacağı yarar ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözönünde tutulmak suretiyle, hak ve yarar dengesi sınırları içinde kalmak koşuluyla belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi