22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/16275 Karar No: 2018/23907 Karar Tarihi: 08.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/16275 Esas 2018/23907 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kurumda güvenlik görevlisi olarak çalışan müvekkil emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesi üzerine, ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu ve kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı ise belediye ihale ile verdiği işin bir kısmını kendi personeli ile yapmadığından asıl işveren olmadığını, üçlü vardiya sisteminde fazla mesainin mümkün olmadığını, davacının tatil günlerinde çalışmadığını ve kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının tüm istekleri doğrultusunda karar verilmiştir. Ancak, davacıya 12 yılı aşkın süre boyunca yıllık izin hakkının kullandırılmadığı iddiası hayatın olağan akışına uygun görülmemiş ve davacının beyanı alınmamıştır. Bu nedenle, davacı asil çağrılarak yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı konusunda beyanı alınarak, sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri belirtilmemiştir.
22. Hukuk Dairesi 2017/16275 E. , 2018/23907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,müvekkilinin davalı kurumda Ocak 2002-28/05/2014 tarihleri arası aralıksız ve kesintisiz olarak güvenlik görevlisi olarak çalıştığını,emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini,en son ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu,müvekkilinin işe başladığı tarihten 2011 yılına kadar 07:00-19:00 saatleri arası günlük ortalama oniki saat haftanın altı günü çalıştığını,2011 yılından sonra üçlü vardiya sistemine geçildiğini, fazla mesai ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili,belediye ihale ile vermiş olduğu işin bir kısmını kendi personeli ile yapmış olmadığından asıl işveren olmadığını,üçlü vardiya sisteminde fazla mesainin mümkün olmadığını, davacının dini-milli ve genel tatil günlerinde çalışmadığını,ayrıca davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ve kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı tarafı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacıya 12 yılı aşkın tüm çalışma süresi boyunca yıllık izin hakkının kullandırılmadığı kabul edilerek, yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, bu denli uzun süre boyunca yıllık izin kullandırılmadığı yönündeki iddia hayatın olağan akışına uygun olmayıp, bu halde hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asilin dinlenilmesi gerekliliği doğmuştur. Bu itibarla mahkemece, davacı asil çağrılarak yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı konusunda beyanı alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan husus gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.