Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3798 Esas 2018/3331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3798
Karar No: 2018/3331
Karar Tarihi: 15.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3798 Esas 2018/3331 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 16. Ceza Dairesi, suç Silahlı terör örgütüne üye olma ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddelerine göre sanığın mahkum edilmesine karar verdi. Ancak, sanığın tutuklanması istenirken avukatla görüşme hakkı verilmediği ve sorgulanmadan mahkum edildiği için yapılan yargılamanın adil olmadığına karar verildi. UCUM'nin 101/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edildiği tespit edilerek, hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanabilir:
- TCK'nın 314/2 maddesi: \"Silahlı bir örgüte üye olan kimse, altı yıl ile on yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.\"
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi: \"Bir suç işlemeye karar verilmesi amacıyla kurulan teşekküllerin faaliyetleri suç sayılır ve bunları kuranlar ve yönetenler hakkında ayrıca kanuni cezalandırma yapılır.\"
- TCK'nın 62 maddesi: \"Müdafaaya ilişkin hükümler uygulanmadıkça, ceza davalarında sanık savunmasını serbestçe yapar.\"
- TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri: \"İnsanlar veya tüzel kişiler aleyhine
16. Ceza Dairesi         2017/3798 E.  ,  2018/3331 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Dairemizin 13.07.2018 tarih ve 2018/1866 Esas, 2018/2427 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
    5271 sayılı CMK"nın 101/3. maddesi gereğince tutuklanması istenen ve seçtiği bir müdafii de bulunmayan sanığa müsnet suçun niteliği ve ön görülen ceza miktarı gözetilmeksizin müdafii görevlendirilmesinin yasal zorunluluk olması karşısında; görevlendirilen müdafii refakatinde tutuklanması nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle (AİHM Gregaceviç/Hırvatistan) çelişmeli yargılamanın gereği olan "silahların eşitliği" ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde (AİHM Salduz/Türkiye), adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yapılan yargılamada, sorgusu tespit edilip hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle CMK"nın 101/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet
    edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.