1. Hukuk Dairesi 2015/18490 E. , 2017/1514 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ..."ın kayden maliki olduğu çekişme konusu 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından dava dışı ..."ye verilen vekaletname doğrultusunda dava dışı satış suretiyle temlik edildiğini, akabinde satışa yetkili vekil olarak atadığı dava dışı ... tarafından taşınmazların davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, mirasbırakanın okuma yazma bilmediğini, vekaletnamenin mirasbırakan kandırılarak alınması nedeniyle geçerli olmadığını ileri sürerek iptal ve tescil istekli eldeki davayı açmışlardır.
Davalı, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “...davacıların sözleşme başlıklı belgedeki mirasbırakana atfen atılan imzayı inkar ettikleri gözetilerek, sahtecilik iddiasının açıklığa kavuşturulması bakımından, imza incelemesi yapılmak üzere, mirasbırakanın çeşitli resmi ve özel kurumlarda bulunan imza ve yazılarını havi belgelerin temin edilmesi, mirasbırakanın tatbike esas alınan imza örnekleriyle birlikte dosyanın kül halinde gönderilmesi, rapor alınarak, çekişmeli taşınmazların bedellerinin ödendiğine ilişkin "Sözleşme" başlıklı belgedeki imzanın mirasbırakanın eli ürünü olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacılar vekilinin imza itirazına itibar edilmeyerek ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taşınmazların bedellerinin ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karar bu kez Dairece; ‘’ Bu davalarda öncelikle vekaletnamenin vekil edenin iradesine aykırı kullanılıp kullanılmadığının saptanması gerekir. Mirasbırakan ..."ın dava dışı ..."yü vekil olarak atadığı 20.11.2006 tarihinde mirasbırakanın akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor alınmış ve noterdeki işlem sırasında tanık olan ... mahkemece alınan beyanında vekaletnamenin içeriğini doğrulamıştır. Öte yandan; "ndan verilen raporda, davalılar tarafından delil olarak ibraz edilen “Sözleşme” başlıklı tarihsiz belgedeki mirasbırakan ..."a atfen atılan imzanın mirasbırakanın eli ürünü olduğu saptanamamış ise de, sözleşmede tanık olarak imzası bulunan ... mahkemedeki beyanında sözleşme içeriğini doğrulamıştır.Bu durumda; tanık anlatımları ve diğer dosya içeriği ile vekaletnamenin vekil eden mirasbırakan ..."ın iradesine aykırı olarak kullanıldığı ve vekil ile diğer kayıt maliklerinin el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri saptanamamıştır. Hâl böyle olunca, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir
./..
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 3,70.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.