Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7025 Esas 2017/7546 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7025
Karar No: 2017/7546
Karar Tarihi: 07.11.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7025 Esas 2017/7546 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/7025 E.  ,  2017/7546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında açıklandığı ve Dairemizin benzer birçok kararında vurgulandığı üzere: belgelerde sahtecilik suçlarında kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmelidir. Çek sahibinin önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde, zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak, çek sahibinin rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Çek sahibinin rızası açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz.
    1-Dava konusu olayda, sanıklar ... ve ...’ın .... A.Ş."nin yöneticisi olup işleri idare ettikleri, diğer sanık ... tarafından boş olarak verildiği iddia ve kabul edilen çeklerin onun rızası dahilinde piyasaya verildiği , çeklerden bir kısmının ödendiğinin iddia edildiği anlaşılmakla; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanık ... tarafından bu şekilde .... A.Ş.’ye boş olarak verilip ödenen çekler olup olmadığı araştırılıp gerektiğinde çeklerin verildiği kişilerin de tanık olarak dinlenmesi ve suça konu çeklerin takibe konulduğu Erzurum 2 İcra Müdürlüğü 2006/6460 Esas sayılı dosyasının incelenerek borca itiraz edilip edilmediğinin de araştırılarak sonucuna göre sanıkların sahtecilik kastı ile hareket edip etmediğinin karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Suça konu çeklerin bankaya aynı anda mı, yoksa farklı zamanlarda mı verildiği tam olarak araştırılıp suç tarihi/tarihleri tespit edilerek, sanıkların fiillerinin TCK 43 kapsamında zincirleme suç mu yoksa aynı anda gerçekleşen tek suçu mu oluşturduğu tartışılmadan sanıklar hakkında TCK 43/1 maddesinin uygulanması yasaya aykırı,
    b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.