Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4029 Esas 2018/6611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4029
Karar No: 2018/6611

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4029 Esas 2018/6611 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/4029 E.  ,  2018/6611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ..."ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesini 13.10.2009 tarihinde davalı ..."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalı borçlu savunma yapmamıştır.
    Davalı ... vekili, takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu,aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı üzerindeki ipotekle birlikte rayiç değerle ve iyiniyetle aldıklarını, dava dışı 3.kişiye ait 1/2 hissenin de müvekkilinin kardeşleri tarafından alınarak taşınmaz üzerine benzin istasyonu yaptıklarını ve fiilen kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Daire’mizin 30/09/2014 Tarih ve 2014/9395 Esas, 2014/12981 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ..."ün gerçekten davacıya borçlu olmadığı, alacağın ve takibin muvazaalı olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairenin bozma kararında; Somut olayda, mahkemece davacının alacağının gerçek olmadığı, bir an için gerçek bir alacak olduğu kabul edilse bile İİK 278/3-2 ve 280/1 maddesi gereğince iptal koşullarını bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, Mahkemece; tanık beyanlarının elden verilen para ile ilgili yeterli yer, tarih ve sebep izah edemediklerinden inandırıcı bulunmadığını, davacının takip konusu borca ilişkin parayı petrol ofisine ortak olmak için verdiğini belirtmesine rağmen bu konuda ortaklık sözleşmesi gibi yazılı bir belge sunmadığı, dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis etmediği, bu durumun ... ilişkisi ile açıklanamayacağı, davacının basiretli tacir gibi davranmadığı, aciz belgesinin, borçlunun şirket hisselerini elden çıkarmasından sonra alındığı, borçlunun takibe, ... faiz oranına itiraz etmeden takibi kesinleştirdiğinden alacağın gerçek bir alacak olmadığı kanısına varıldığını açıklanmış ise de takip konusu borcun 5.1.2009 tanzim tarihli Bonoya dayandığı, borçlu hakkındaki takibin yasal şekilde kesinleştiği, kati aciz belgesinin sunulduğu ve iptal edilmediği, davacının senet tanzim tarihi itibarıyla takip konusu borcu verebilecek ekonomik güce sahip olduğu, muvazaalı senet düzenlenmesi gerektirir durum bulunmadığı anlaşıldığı ve bozma ilamına karşı yine davalı ... vekili tarafından bu konuda talep edilen karar düzeltme isteminin de reddedilmesine karşın; bozma gerekleri yerine getirilmeyerek yine davacı alacaklının gerçek bir alacağının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş;uyulmasına karar verilen dairemizin 30/09/2014 tarihli bozma ilamında belirtilen diğer hususlar hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.7.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.