20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5920 Karar No: 2016/2244
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5920 Esas 2016/2244 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/5920 E. , 2016/2244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, sahibi oldukları taşınmazların orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek zilyetlik iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davanın askı ilânı süresinden sonra açılması nedeniyle hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, davacılar tarafından temyiz edilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.05.2014 tarih ve 2013/9997 E. - 2014/5355 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle "Eldeki dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda taraflarca takip edilmeyen davanın 26/09/2014 tarihinde işlemden kaldırılmasına, 30.12.2014 tarihinde de 6100 sayılı HMK"nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından vekâlet ücreti talebine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre davanın açılmamış sayılması yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/3. maddesinde yer alan “Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesinde yer alan “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” hükümleri gereğince, kendisini vekil ile temsil ettiren ... lehine vekâlet ücretine takdir edilmemesi doğru değil ise de, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükme “5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre 1.500,00.- TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak, davalı ... Yönetimine verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.