22. Hukuk Dairesi 2017/16174 E. , 2018/23903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ... şantiyesinde 2012 yılının 1. ayından 2013 yılının 8. ayına kadar elektrot yardımcısı olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, müvekkiline işe girerken ve işten çıkartılırken içeriğini bilmediği evraklar imzalatıldığını, müvekkilinin en son aldığı maaşın 1.040,00 TL olduğunu,bu ücretin 900,00 TL"lik kısmının banka aracılığı ile diğer kalan kısmının ise elden verilerek çifte bordro düzenlendiğini, müvekkiline ödenen maaş miktarında hak ve alacakları olan fazla mesai, haftalık izin v.b. tüm kalemler için ayrıca bir ek ödeme yapılmadığını, müvekkilinin mesai saatinin 06:00 da başlayıp 15:00" da, öğlen 15:00"da başlayıp gece 24:00"de bittiğini, haftanın yedi gününde çalıştığını,15 günde bir on iki saat çalışma yaptığını, müvekkiline hafta tatili kullandırılmadığını,müvekkilinin ulusal bayram ve resmi bayram günlerinde de çalıştırıldığını, müvekkiline yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olmayıp alacak miktarı belirlenebilecek nitelikte olduğundan davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, davacıya tüm hafta tatillerinin eksiksiz olarak kullandırıldığını, sigorta primlerinde gerçeğe aykırılık bulunmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, kendi el yazısı ve imzasını taşıyan metinle ilgili çalışma dönemleri içinde hiçbir alacağının olmadığını belirterek müvekkil şirketi ibra ettiğini, bu belgelerin zorla imzalattırıldığı iddiasının yerinde olmadığını, davacıya fazla mesai yaptığı dönemlere ait ücretinin ödendiğini, ulusal ve dini bayramlarda, hafta tatillerinde ve yıllık izinlerde izin kullandırıldığını ya da bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri,kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Dosya içeriğine göre, davacı davasını 12/06/2015 tarihinde harcını yatırarak ıslah etmiş olup, ıslah dilekçesi davalı vekiline 12/06/2015 tarihli duruşmada elden tebliğ edilmiştir. Islah dilekçesine karşı beyanda bulunmak için tebliğden itibaren iki hafta süre bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece, ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunma süresi dolmadan ve 12/06/2015 tarihli son celsede davalı vekilinin açıkça ıslaha karşı süresi içerisinde beyanda bulunacağını belirtmiş olmasına karşın dosya karara çıkartılmıştır. Davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı beyan süresi dolmadan, davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Dosyaya hafta tatili izinlerinin toplu kullandırıldığına dair bir kısım belgeler sunulmuştur. Mahkemenin, hafta tatili dinlenme hakkının niteliğine göre, toplu olarak kullandırılmasının kanunen geçerli bir kullandırım sayılamayacağına ilişkin kabulü yerindedir. Ancak bu durumda, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanmasında, hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin belgelerde yazılı izin günlerinden ilgili haftaya (yedişer günlük zaman dilimleri nazara alınarak) denk gelen hafta tatili gününde işçinin dinlendiğinin kabulü gerekir.Anılan sebeple, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanmasında, hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin belgelerde yazılı izin günlerinden ilgili haftaya (yedişergünlük zaman dilimleri nazara alınarak) denk gelen hafta tatili gününde işçinin dinlendiğinin kabulü gerekir. Ayrıca fazla çalışma ücreti alacağı bakımından da, söz konusu izin günleri hesaptan dışlanmalıdır. Anılan sebeple, bu hususlar dikkate alınarak gerek hafta tatili ücreti alacağı gerekse de fazla çalışma ücreti alacağı (çalışma saatlerine ilişkin yukarıdaki bentte açıklanan bozma sebebi de dikkate alınarak) yeniden hesaplanmalıdır. Hesaplama sonuçlarından, şimdiki gibi indirim yapılması gerektiği de gözardı edilmemelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.