1. Hukuk Dairesi 2014/19941 E. , 2017/1479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı Bakanlık yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, çekişme konusu 358 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ...nun dul olarak vefat etmesine rağmen ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 1949/437 Esas, 1949/880 Karar sayılı, 03.05.1949 tarihli veraset ilamında mirasbırakanın boşandığı eşi olan davalı ..."nun da mirasçı olarak belirlendiğini ve intikal işlemlerinin bu ilama dayalı olarak yapıldığını ancak ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/1333 Esas, 1996/177 Karar sayılı, 19.03.1996 tarihli ilamı ile tescile esas veraset ilamının iptaline karar verildiğini belirtip, taşınmazın 1/3 hissesinin davalı ... adına yapılan kaydının iptali ile alınan yeni veraset ilamındaki miras payları doğrultusunda mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
Davalı kayyım, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine, davanın husumet yokluğundan reddini, aksi halde esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, talebin idari işlem niteliğinde olması nedeni ile yargısal faaliyeti gerektirmediğinden davanın reddine dair verilen karar Dairece, " ...O halde, davanın yargısal faaliyeti gerektirir, adli yargı işi olduğu açıktır. Hal böyle olunca; taraf delillerinin toplanarak işin esası hakkında TMK"nın 1027. maddesine göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir..."gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı Bakanlık yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı ... yönünden ise tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle taşınmazda bulunan 1/3 hissesinin iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın tapu kaydının ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 03.05.1949 tarihli veraset ilamına dayanarak oluşturulduğu, ancak bu veraset ilamının kesinleşen Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 19.03.1996 tarihli kararı ile iptal edildiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/608 Esas, 2002/962 Karar sayılı, 17.10.2002 tarihli ilamı ile kayıp olduğu gerekçesiyle davalı ...’ye kayyım atandığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerle özellikle, 1996 tarihli veraset ilamında muris ...’nın ölmeden önce boşanmış olduğu eşi olan davalı ...’nin mirasçı olmadığı saptanarak davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı kayyım vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
Ne var ki, tapu kaydından taşınmazın 1949 tarihli veraset ilamına göre muris ... mirasçıları adına verasette iştirak olarak tescil edildiği, buna göre kaydının iptali istenen Davalı ... payının 2/8 olduğu anlaşıldığından, bu payın iptali 1996 tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, 6100 Sayılı HMK 297/2. maddesi ve hakimin doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı kayyım vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.