16. Hukuk Dairesi 2015/16950 E. , 2017/5870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Aşağı Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 313 parsel sayılı 8.264,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kim tarafından kullanıldığı tam ve kesin olarak bilinemediğinden tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, satış, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 123 ada 313 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu 123 ada 313 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında kendisine ait 123 ada 207 parsel sayılı taşınmazla bütün halinde dedesine aitken dedesi tarafından babası ...’a verildiğini, onun da 17.04.1963 tarihli senetle annesi ...’ye sattığını, annesinin de 10.04.1984 tarihli senetle kendisine hibe ettiğini o zamandan beri kendisi tarafından kullanıldığını belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı ..., davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacıya dedesinden babasından yani ceddinden intikalen geldiği o zamandan beri sürekli ekilip biçildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde zilyet edildiği detaylı şekilde sorulmamış davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü intikal şeklinin doğru olup olmadığı araştırılmamış, dava konusu yerin davacıya dedesinden babasından kaldığı, bildiler bileli onlar tarafından ekilip biçildiği şeklindeki soyut ve yetersiz beyanlara itibar edilmiştir. Ayrıca keşfi takibe yarar dava konusu taşınmazı gösterir fotoğrafların bir kısmında taşlık ve sürülü olmayan yerler de görüldüğü halde ziraat bilirkişi raporunda buna değinilmemiş sadece çekişmeli taşınmaz üzerinde keşif tarihi itibariyle herhangi bir ürün bulunmadığı sürülü olduğu belirtilmiş, taşınmazın ne süreyle ne şekilde zilyet edildiği hakkında değerlendirme yapılmamıştır. Bu şekilde soyut ve genel beyanlarla yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir. O halde, sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak heyet aracılığıyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden taşınmazın niteliğiyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli, önceki bilirkişi raporunu ve dosya içerisindeki taşınmaz fotoğraflarını da irdeler şekilde rapor alınmalıdır. Ayrıca, 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince belgesizden tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü"nden sorulmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; davalı ... harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri içerisinde Hazineye harç yükletilmesi de isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.