12. Ceza Dairesi 2017/5850 E. , 2018/2963 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/2, 62, 53/1-2-3, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
İncelenen dosyada, sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan 19.03.2013 tarihli beraat hükmünün, katılan vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 03.11.2014 tarihli, 2014/1198 esas, 2014/21632 karar sayılı bozma ilamı ile;
“...Dosya kapsamına göre, katılana cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanmakta olan sanığın, katılanla beraber oldukları dönemde, katılanın bilgisi dahilinde çekilmiş fotoğraflarını zarfa koyup, üzerinde, "Siz de gerçekleri görün. Sizce bunlar zorla çekilmiş fotoğraflar mı?" ibarelerine yer verdiği zarfları, katılanın komşularının daire kapısının önüne bıraktığı ve katılanla aynı apartmanda oturan tanıklar ... ve ..."nin zarf içindeki fotoğrafları görüp, durumu katılana bildirdikleri olayda,
Sanıkla aralarındaki ilişkinin varlığını ve boyutunu kendisinde saklı tutan katılanın özel yaşam alanı kapsamındaki fotoğraflarını, onun rızası dışında başkalarına ifşa eden sanık hakkında, TCK"nın 134/2. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, katılanla sanığın yan yana, günlük kıyafetleriyle ve poz vermiş şekilde çektirdikleri fotoğrafların, katılanın özel yaşam alanına ilişkin görüntü niteliğinde olmadığı ve fotoğrafların cinsel içerik taşımadığı şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak, sanığın beraatine karar verilmesi...” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanık aleyhine olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanığa duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmesi ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Dosyada mevcut 14.03.2011 tarihi vekaletname içeriğine göre, 19.03.2015 tarihli duruşmada hazır bulunan Avukat ..., katılan vekili olduğu halde, adı geçen avukatın sanık müdafii sıfatıyla beyanları alınmak ve hükmün sanık müdafiine tefhim edildiği açıklanmak suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.