12. Ceza Dairesi 2017/3653 E. , 2018/2962 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, kasten yaralama
Hükümler : 1- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/1, 134/1- son, 35, 53/1-2, 54/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Kasten yaralama suçundan dolayı TCK"nın 86/2, 53/1-2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal ve kasten yaralama suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kadınlar tuvaletine girerek, üst taraftaki boşluktan kameralı cep telefonunu uzatıp, yan kabindeki mağdurun görüntülerini kaydetmek için tuşa basan sanığın, mağdurun durumu fark etmesi nedeniyle kaydı gerçekleştirememesinden dolayı görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna teşebbüs, daha sonra çıkan tartışma esnasında da mağduru etkisi basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralamasından dolayı kasten yaralama suçlarını işlediğine dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında dikkate alınabileceği değerlendirilmiştir.
Karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmek suretiyle hükümlerin bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan TCK"nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun"un 86/2. madde ve fıkrasındaki kasten yaralama suçlarının karar tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, soruşturma evresinde mağdurun uzlaşma teklifi formunu imzalayarak uzlaşmak istemediğini ifade ettiği dikkate alındığında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağı gelinen aşama itibariyle açıkça anlaşıldığından iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.