10. Hukuk Dairesi 2017/5641 E. , 2018/4635 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının ölüm aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1963 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan hak sahibi kız çocuğu konumundaki davacının ...’da çalıştığının ve yaşlılık aylığı aldığının Kurumca belirlenmesi üzerine, aylıkları Ocak/2005 tarihi itibarıyla kesilip Ocak/2005–Şubat/2015 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup anılan işlemin iptali için açılan işbu davanın mahkemece yapılan yargılamasında, istemin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında"Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 68. maddesinin (I) numaralı bendinde, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve ... Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına aylık bağlanacağı belirtilmiş, (VI) numaralı bendinde, sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların ... Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya başladıkları veya evlendikleri takdirde kesileceği açıklanmış, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35. maddesiyle anılan bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibareleri eklenerek ... Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir. Belirtilmelidir ki bentlerde yazılı “... Sigorta” sözcüğü Bağ Kur Genel Müdürlüğü’nü de içine alacak şekilde anlaşılmalıdır.
Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar yönünden kanun koyucu tarafından 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 506 sayılı Kanuna “Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının ... güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki ... güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin ... güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesilir.” hükmünü içeren Ek 47. madde eklenerek böylelikle, ... güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki ... güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya veya bu ülkelerin ... güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlama olguları da gelir/aylık kesme sebebi olarak kabul edilmiştir.
Önemle belirtilmelidir ki Ek 47. maddede öngörülen kesme sebebinin, maddenin yürürlüğe girdiği 06.08.2003 tarihinden önceki dönem için uygulanamayacağı belirgin olduğu gibi 506 sayılı Kanuna, 09.07.2005 günü yürürlüğe giren 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen Geçici 91. maddede yer alan, 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; bunların evlenmeleri, ... Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları hariç olmak üzere geri alınmayacağı, bunlardan, belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibarıyla istek koşulu aranmaksızın yeniden başlatılacağı yönündeki hükümler Ek 47. maddeye aykırı veya maddeyi ortadan kaldırıcı nitelik taşımamakta, maddenin uygulanmasına herhangi bir engel oluşturmamaktadır.
Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 34/1. maddesinde, ölen sigortalının, bu Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan çocuklarından maddede belirtilen diğer koşulları taşıyanlara aylık bağlanacağı, 35/1. maddesinde de hak sahiplerine bağlanan aylıkların, 34. maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesileceği belirtilmiş ise de söz konusu maddelerin, Kanunun “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlığını taşıyan Geçici 1/2. maddesinde yer alan, 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazan(ıl)an; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 5454 sayılı Kanun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edileceği, bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümlerinin uygulanacağı yönündeki düzenleme ile birlikte değerlendirmeye tabi tutulması zorunludur."şeklinde bozma nedenleri belirtilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada; davacının 20.01.2005 - 31.10.2009 tarihleri arasında yurt dışı çalışmaları olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacının yurt dışı emeklilik aylığının bağlandığı 01.11.2009 tarihine kadar olan sigortalılıkları gerçek çalışmaya dayanmayan çalışmalardır. Bu durumda, yurt dışı yaşlılık aylığının bağlandığı 01.11.2009 tarihine kadar gerçek çalışmaya dayalı olmayan süreler 506 sayılı Kanunun Ek 47"nci madde kapsamında dışlanarak karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde 14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi