Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8131 Esas 2017/7524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8131
Karar No: 2017/7524
Karar Tarihi: 07.11.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8131 Esas 2017/7524 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, muhasebecilik yaptığı sırada sahte işe giriş bildirgeleri düzenlediği iddiasıyla açılan davada, işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün işverene ait olduğu ve muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği kapsamında olmadığı gerekçesiyle suçun özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna karar verilmiştir. Ancak, suçlama zaman aşımı nedeniyle düşürülmüştür. Diğer sanıklar hakkında da özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlamaları yapılmış, ancak suçlama zaman aşımı nedeniyle dava düşürülmüştür. Kararda, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının suçların işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği belirtilmiştir. Kanun olarak ise, 765 sayılı TCK'nın 345 ve 80. maddeleri, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 9. maddesi ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 2-A ve 47. maddeleri geçmektedir.
11. Ceza Dairesi         2015/8131 E.  ,  2017/7524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan; beraat, nitelikli dolandırıcılık suçundan; düşme
    Diğer sanıklar hakkında düşme

    I. Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen beraat kararına karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Muhasebecilik yapan sanığın, ..., .... ve .... hakkında sahte işe giriş bildirgeleri düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün suç tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 9. maddesi uyarınca işverene ait olması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2-A maddesinde belirtilen “muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu” kapsamındaki işlerden olmaması nedeniyle, aynı Yasa"nın 47. maddesine göre, anılan meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suç kapsamında sayılamayacağı cihetle, eyleminin 765 sayılı TCK"nın 345, 80. (5237 sayılı TCK"nın 207/1, 43.) maddeleri kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04.03.2005 tarihinden, hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ile 5271 sayılı Kanun"un 223/8.maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II. Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık, sanıklar ....... ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen düşme kararlarına karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suçların işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 07.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.