Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12353 Esas 2016/2231 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 19/09/2007 havale tarihli dava dilekçesi ile, ... ili, ... ilçesi ... köyü 105 ada 1, 144 ada 2, 147 ada 2 ve 147 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında her ne kadar 1228 tarihli vakfıye hududnamesine dayanarak ... ... ... Vakfı adına tespit yapılmışsa da, tespitin hatalı olduğunu, davacıya miras yoluyla intikal eden dava konusu taşınmazların eklemeli zilyedi olduğunu, bu sebeple kadastro tespitinin iptalini ve davacı müvekkil adına tescilini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ... ..., 105 ada 1 nolu parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla bu taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya tespit ve tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, asli müdahil ... ... 105 ada 1 nolu parsel yönünden davasının kabulüne, davacı ..."in davasının 144 ada 2, 147 ada 2, 147 ada 8 nolu parseller yönünden kabulüne, 105 ada 1 nolu parsel yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunun 5304 sayılı Kanunla değiştirilen 4. maddesine göre yapılıp 18/05/2007 - 18/06/2007 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ile 22/08/2007 - 21/09/2007 tarihleri arasında ilân edilmiş arazi kadastrosu mevcuttur.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dört tarafının orman ile çevrili orman içi açıklık olduğu ve bu tür yerlerde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğine ve çekişmeli 144 ada 2, 147 ada 2 ve 147 ada 8 nolu parseller ise davalı ... ... ... Vakfı kapsamında kalsa da, anılan vakfın gayrisahih vakıf olduğunun belirlendiği ve gayrisahih vakıflara ait taşınmazların zilyetlik ile kazanılmasının mümkün olduğu, çekişmeli 144 ada 2, 147 ada 2 ve 147 ada 8 nolu parsellerin davacı zilyetliğinde bulunduğu ve davacı lehine 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu da belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.