19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20134 Karar No: 2015/11167 Karar Tarihi: 17.09.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/20134 Esas 2015/11167 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/20134 E. , 2015/11167 K.
"İçtihat Metni"
ESAS NO : 2014/20134
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında imzalanan 3 adet genel kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve %20 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, şirket ortaklığından hisselerini devrederek çıktıklarını, kefil olarak imzaladıkları sözleşmeden doğan borcun bittiğini, asıl borçluya sonradan kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama,toplanan delillere göre, davalıların hisselerini devrederek şirket ortaklıklarını sonra erdirmesinden sonra davacı banka ile asıl borçlu arasında davalıların kefalet imzasını içermeyen 1.000.000 TL limitli yeni bir sözleşme imzalanarak taraflar arasında yeni bir kredi ilişkisinin kurulduğu, davalıların imzalamadığı sözleşmeden doğmuş kredi borcundan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Banka ile borçlu arasında düzenlenen 10/10/2006 , 14/02/2005, 26/09/2003 tarihli genel kredi sözleşmelerinde davalıların kefil olarak imzalarının bulunduğu ancak dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin bu kredi sözleşmeleri kapsamda olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları yeterli inceleme ve araştırmayı ihtiva etmemektedir. Banka tarafından dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin hangi kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığının, davalıların kefil sıfatıyla imzalarının bulunan kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan kredilerin ödenip borcun kapatılıp kapatılmadığının tespiti gerekir. Ayrıca şirketin ortaklığından ayrılmak ve yeni bir kredi sözleşmesinin düzenlenmesi kredi sözleşmesindeki kefaleti sona erdirmez. Mahkemece banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davalıların imzaları bulunan kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlu olup olmadığının uzman bilirkişi kuruluna tespit ettirilip hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış , hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.