14. Ceza Dairesi 2014/5305 E. , 2015/206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Atılı suçlardan sanık .... beraatine, sanık .... ve suça sürüklenen çocuğun ise mahkûmiyetlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümlerin temyiz edilmesi ve sanık ... müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 22.10.2014 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü verilerek sanık ... müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından.... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün dava evrakı incelenerek, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayıl Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilip aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Katılan vekilinin 24.01.2014 günlü temyiz dilekçesi ile sanık ... ... hakkındaki beraat hükümlerini temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, incelemenin katılan vekilinin sanık ... hakkındaki hükümlere, sanık ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiin ise müvekkilleri hakkındaki mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyizleri ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Aralarında fikir ve eylem birliği olan diğer sanık ile suça sürüklenen çocuğun nitelikli cinsel saldırı eylemlerini katılana karşı aynı mekanda, birbirini takiben ve birlikte işledikleri eylemden ayrı olarak diğerlerinin işlemiş oldukları fiil üzerinde de ortak hakimiyet kurmaları nedeniyle müşterek fail oldukları ve suça 5237 sayılı TCK.nın 37. maddesi anlamında katılmış olmaları nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 102/2, 102/3-d ve 102/5. maddelerine göre belirlenen cezalarının teselsül nedeniyle, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca da arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca 5237 sayılı TCK.nın 102/2 ve 102/3. maddeleri uyarınca verilen ceza 10 yıla ulaşsa veya geçse dahi, suçun sonucunda ruh sağlığının bozulmasından dolayı neticenin ağırlığına göre tayin edilen cezanın, 5237 sayılı TCK.nın 49/1 ve 102/5. maddeleri gereğince yirmi yıla kadar arttırılmasının olanaklı bulunduğu nazara alınarak, hakkaniyet gereği ve anılan maddeye işlerlik kazandırılabilmesi için cezada bir miktar daha arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK.nın 102/5. maddesinin uygulama dışı bırakılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiriler dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkındaki beraat hükümleri ile sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Dosya içeriğine göre, katılanın soruşturmanın başından itibaren eylemi gerçekleştirenlerden biri olarak sanık ..."ı teşhis edip, kovuşturma sırasında da bu teşhisinde ısrar ettiği, suça ilişkin ikrarda bulunan suça sürüklenen çocuk ..."ın ise, soruşturma evresinde 04.09.2009 günlü yüzleştirme sırasındaki beyanı dışında, eylemi sanık ... ile gerçekleştirdiğini beyan ettiği, sanıklar ... ve ..."ün de aşamalarda suçu inkar etmiş olduklarının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından öncelikle, soruşturmadaki beyanlara göre sanık ... tarafından kullanıldığı anlaşılan 531 438 38 67 ve 538 932 64 89 nolu telefonlar ile sanık ... tarafından kullanıldığı anlaşılan 537 581 04 88, 531 401 34 22 ve 531 401 34 23 nolu telefonlara ait hatların kim adına kayıtlı olduğu ve olay günü ve saatinde hangi baz istasyonundan sinyal aldıklarının araştırılması, yine sanık ..."ın savunmasında olaydan önce motosiklet kazası geçirip yaralandığını, Pendik Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, yüzündeki sargıların olay tarihinden sonra çıkarıldığını ve pansuman için Derman isimli özel polikliniğe gittiğini iddia etmesi karşısında, bu savunmanın doğruluğunun araştırılması, ayrıca Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 12.10.2009 günlü raporuna göre, olay sonrasında katılandan alınan anal sürüntü örneğinde sperm hücresi tespit edildiği ve bu sperm hücresinin sanık ..."a ait olmadığının belirtilmesi nedeniyle tespit edilen sperm hücresinin sanık ..."e veya suça sürüklenen çocuğa ait olup olmadığı konusunda rapor alındıktan sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin sanık ... yönünden kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
70 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.