16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2396 Karar No: 2018/3307 Karar Tarihi: 10.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2396 Esas 2018/3307 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin verdiği kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtiliyor. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9 ve 63. maddelerine uygun olarak verilen mahkumiyet hükmüne dair istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ifade ediliyor. Temyiz talebinin reddedilmediği için işin esasına geçildiği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtiliyor. Yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği vurgulanıyor. Kararda geçen kanun maddeleri şu şekilde açıklanıyor: TCK'nın 314/2 maddesi – terör örgütüne üyelik suçu; 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi – terör örgütünün propagandasını yapma suçu; 53. madde – cezanın belirlenmesi; 58/9. madde – iyi hal indirimi; 63. madde – mahkumiyetin sicile işlenmesi.
16. Ceza Dairesi 2018/2396 E. , 2018/3307 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.