5. Hukuk Dairesi 2017/23247 E. , 2019/3734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza üzerinde zarar gören ağaçların bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin meni ile zarar gören ağaçların bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Her ne kadar davacının arazisi üzerinden geçirilen ...... boru hattı bütün olarak bir tesis niteliğinde olduğu bu itibarla el atma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 653. maddesinin son fıkrasına göre idare lehine davacı taşınmazı üzerinde irtifak hakkı kurulmuş sayılacağından idarenin o taşınmaza müdahalesinin önlenmesi istenmeyip sadece irtifak hakkı karşılığı ve bedeli tazminat olarak istenilebileceği yönünden dairemiz kararları var ise de;
16.05.1956 gün 1-6 esas ve karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kamulaştırmasız olarak taşınmazına el konulan şahıs, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el koymanın önlenmesi davası açılabileceği gibi bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmazın değerinin tahsili davası da açabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.01.1994 gün ve 1-386/25 sayılı kararında açıklandığı üzere Yasanın 653.maddesinde açıkça belirtildiği gibi, irtifak sözleşmesine konu edilen mecra açıkta tesis olunmuş ise, bu takdirde (sözleşmenin yapılması) ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkı doğmuş olacaktır. Bu hüküm açıktan geçen mecralarda görülebilirliğin, tapu aleniyet fonksiyonunun yerini tutabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır. Ancak, hemen ve özellikle belirtilmek gerekir ki, mecra irtifakınıntescilsiz iktisabına imkan veren bu istisnai hükümle, hakkın dayanağını teşkil eden mecra irtifakı sözleşmesi veya hakka sebep teşkil eden bir diğer hukuki işlemin usulünce düzenlenmesi gerçeği bertaraf edilmiş değildir. Aksi halde, mecra irtifakının doğduğu kabul olunamaz ve taşınmazın maliki MK. 618 uyarınca tecavüzün men"ini dava edebilir. Bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 08.12.1978 gün 1/592 esas 1077 karar sayılı ilamında da aynen vurgulanmıştır.
Temyize konu bu davada, davalı ile davacı arasında bir mecra irtifak sözleşmesinin bulunmadığı ihtilafsızdır. Hal böyle olunca, davalının, davacıya ait araziden ve açıktan geçirdiği mecra üzerindeki bir hakkı doğduğu ileri sürülemez. Öyle ise, davacı M.K."nun 618.maddesi hükmünden yararlanmak suretiyle davalının tecavüzünün men"ine karar verilmesini talep edebilir; yerel mahkemece de yasa hükümlerine uygun olarak istek doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu itibarla dosyada bulunan 10.11.2008 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazın 109,75 m2 lik kısmında irtifak hakkı tesis edildiği, ...... hattının fındık ocakları kesilmek suretiyle geçirildiği, fiili zeminde mevcut ...... hattının dosya içerisindeki mevcut kadastral haritasında belirtilen ...... ayrı olarak 303,77m2 lik alandan daha geçirildiği tespit edildiğine göre, müdahalenin meni ve zarar gören ağaçların bedelinin ödenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...... irad kaydedilmesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.