14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/791 Karar No: 2016/8011 Karar Tarihi: 10.10.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/791 Esas 2016/8011 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/791 E. , 2016/8011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 30.09.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece miras bırakan ile davacı arasında mirasçılık ilişkisi kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle süresinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; özellikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 598. maddesi hükmünde başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi"nce mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği açıklanmıştır. Yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanun"un 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu düzenlenmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Hal öyle olunca, toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları ve tapulama tutanaklarına göre miras bırakan ..."nin davacının murisi olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken Mahkemece yukarıdaki hukuki olgular gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle Kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.