8. Hukuk Dairesi 2013/20552 E. , 2014/2588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tenkis
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tenkis davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 17.07.2012 gün ve 408/454 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat... ve karşı taraftan ... bizzat ve vekili Avukat..., davalılar ... ve müşterekleri vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, muris ......"nün 20.5.2001 de öldüğünü, mirasçı olarak geriye ...... ..., ... ...., ... .... (...), .. .... (...), ... ... ... ile davacıyı mirasçı bıraktığını, davalı ...(....)’nün mirasçılardan...."ın anneannesi, diğer mirasçıların ise anneleri olup muris ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1989/441 esas 6/7/1989 gün 1989/541 karar sayılı ilamı ile boşandığından mirasçılık sıfatı bulunmadığını, ancak muris ile boşanmalarına rağmen murisin öldüğü tarihe kadar birlikte yaşadıklarını, davalı ...’in 1340 doğumlu ve ev hanımı olup hiç çalışmadığını, muris ile birlikteliği boyunca kendi ailesinden ve bir başka yerden de gelir elde etmediğini, murisin ise ... barosuna bağlı çalışan bir avukat olup iyi gelir elde ettiğini, sağlığında kendi kazanımları ile dava dilekçesinde belirtilen taşınmazları sağlığında eşi... adına miras payına karşılık olmak üzere satın aldığını, eldeki davanın mirasta iade davası olarak kabul edilmesini, aksi takdirde tenkis hükümlerinin uygulanmasını istediklerini açıklayarak ... ... ... Köyü 535 parselin 1/4 ü, 1104 parselin 1/4 ü, 1103 parselin 1/4 ü, 1108 parselin 1/4 ü, 1109 parselin 1/4 ü, 1110 parselin 1/4 ü , ... ... ... Yolu 44051 ada 2 parselin 1122/5089 payı, 909 parselin 1/4 payı, ... ... ... 24 parselin tamamı, .. ... ... mahallesi .. 1547 ada 26 parselin 1/2 hissesinin muris .... tarafından davalı ... adına miras payına karşılık satın alındığından iş bu taşınmazların terekeye iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin terekeye ödenmesine, 18.03.2002 günü davalı ... ... satılan ... ... ... Yolu 44053 ada 1 parselde bulunan taşınmazın satım akdinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ile terekeye aynen iade edilmesi aksi takdirde bedelinin terekeye ödenmesine karar verilmesini, davanın mirasta iadeye ilişkin olup gerektiğinde tereke mevcudunun tespiti ile tasarruf hesabının hesaplanması ile tenkis hükümleri sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... mirasçıları vekili, taşınmaz satılan kişi ...’ün tapusunun muvazaa nedeniyle iptalinin istendiğini, muvazaa nedeniyle tapu iptali istemi ile miras sebebi ile iade veya tenkis isteminin bağdaşmayacağını, mecburi dava arkadaşlığı olmadığını, taraflar ve hukuki nedenlerin farklı olduğunu, tefrik edilmesi gerektiğini, ... ile murisin 6.7.1989 günü yani ölümünden 12 yıl önce boşandıklarını, mirasçı olmadığından iade yükümlülüğü bulunmadığını, davaya konu taşınmazların .. tarafından satın alındığını, terekeden bir kazandırma işlemi yapılmadığını, bu taşınmazların muris tarafından değil önceki malik tarafından doğrudan doğruya...’e satıldığını, tenkis davasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu da açıklayarak mirasta iade ve tenkis isteğinin reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın mirasta iade davası olup kendilerine husumet düşmediğini, mirasta iade ve tenkis davalarında davalının mirasçı, tenkis davasında ise koşulların oluşması halinde murise ait bir malın mülkiyetinin geçtiği kişilerin olabileceğini, davaya konu taşınmazın muristen değil mirasçıdan satın alındığını, diğer taşınmazlarla müvekkilinin ilgili olmadığını, ... ... 44053 ada 1 parselin emlakçıdan, malikin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor da temin edilerek, bedeli ödenmek suretiyle tapuda davalı ..."den satın alındığını, satış bedeli ve bir takım giderlerin müvekkili tarafından vekaletname ile taşınmaz satışı yapan Av....."e nakit olarak ve döviz bazında ödendiğini, onun da bu bedeli aynı gün .. .. Şubesinde bulunan kendine ait hesaba yatırdığını, satıcının taşınmazın miras yolu ile edinmediğini, dolayısı ile ... ile ... arasındaki miras ilişkisi tapu kütüğünde yer almadığından bilemeyeceklerini, diğer tarafların aralarındaki tüm sorunları bilmelerinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin üzerine düşen hassasiyeti gösterdiğini, muvazaa iddiasına itibar edilemeyeceğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı ... mirasçıları hakkında açılan dava yönünden, taşınmazların terekeye iadesi isteğinin reddine, davacının davalı ... mirasçıları hakkındaki tenkis talebinin kabulüne, 13.254 TL.nin 14.05.2002 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalı mirasçılarından alınarak davacıya verilmesi sureti ile mahfuz hisseye tecavüzün denkleştirilmesinin yapılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., 20.5.2001 tarihinde ölen Kemal...’nün mirasçı çocuklarından biridir. ....’nün...’ten olma davacı dışında beş mirasçısı daha bulunmaktadır. Davalı ... ... ise .... ile evli iken 1989 yılında kesinleşen ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 6.7.1989 tarih 1989/441 esas 1989/541 karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır.... 11.2.2006 tarihinde ölmüş geride aynı mirasçılar kalmıştır. Ölüm tarihi itibarıyla davacının yasal miras payı 1/6, saklı pay oranı ise 3/24’dür.
Dosya arasına getirtilen tapu kayıtlarının incelenmesinde ... ili ... ilçesi ... köyü 535,1102 parsellerin 1/4 payı 12.02.1969, 1107,1108,1110 parsellerin 1/4 payı ise 13.02.1969 tarihinde ... adına satın alma sebebiyle tapuda kayıtlıdır. Aynı yer 1109 parselin 1/4 payının yine 13.02.1969 tarihinde ... adına satın alınmış, 12.07.1999 tarihinde imar uygulaması sonunda oluşan parsellerden 119 ada 1 parselin 4800/915400 payı, 155 ada 1 parselin 1442/5775 payı, 160 ada 1 parselin 876/45400 payı... adına tescil edilmiştir. ... ili .. 508 parsel 12.2.1969 tarihinde 1/4 payı... adına satın alınmış, 10.5.2000 tarihinde imar uygulaması sonunda 44051 ada 2 parselin 1122/5089 payı, 44053 ada 1 parselin tamamı ... adına kaydedilmiştir. Yine ... 461 parselin 1/4 payı 6.2.1969 da ... adına satın alınmış, imar uygulaması ile oluşan 909 parselin 1/4 payı da ... adına tapuya tescil edilmiştir. Ayrıca .. ... 333 ada 24 parselde 18 numaralı mesken 05.09.1980... 1547 ada 26 parselin 1/2 payı ise 01.06.1972 tarihinde ... adına satın alınmıştır. Davacı tarafından bu taşınmazlarda ... adına kayıtlı payların muris Kemal... tarafından miras payına karşılık olarak davalı ...’e alındığı, bu nedenle terekeye iadelerinin gerektiği olmazsa tenkis hesabı yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17) Miras bırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ilgili hükümleri uygulanır.
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür.Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez.
Murisin bedel vermek suretiyle temlikte bulunduğu hallerde davalıya kazandırılan malların bedelleri de tenkise tabi olacaktır, ancak bu halde tenkise tabi tutulacak miktar, miras bırakan tarafından davalılara verilen paranın, mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerdir. Miras bırakan tarafından davalıya mal alınırken verilen paranın miktarını saptamak, bu paranın mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değeri, paranın satın alma gücündeki değişimleri usulünce belirli kriterler dikkate alınmak suretiyle hesaplamak, gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişiden rapor almak, bu yolla belirlenen değerin tenkis hesabında dikkate alınacağını gözetmek (H.G.K.nun 30.11.2005 gün, ve 2005/2-581 Esas, 2005/672 sayılı Kararı) bu şekilde davalı yararına yapılan kazandırmaların mirasın açıldığı tarihteki değerlerini doğru olarak tespit edip, bu değerler dikkate alınarak tenkis edilecek bedeli bulmak ve bu bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulamak gerekmektedir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına,... adına alınan taşınmazların bedelinin muris ... tarafından karşılandığı, ... adına alınan taşınmazların alımı için muris tarafından ödenen bedelin ölüm tarihi itibarıyla belirli kriterlere göre güncelleştirilmiş bedellerin toplamının, toplam tereke karşısındaki durumu dikkate alındığında davacının saklı payına bir müdahale olmadığı, el atılmadığı anlaşıldığına, bu durumda davacının isteğinin tümü ile reddi gerekmekte ise de temyiz edenin sıfatı itibarıyla aleyhe bozma yapılamayacağına, davalı ...’ın ise emlakçı aracılığı ile satın aldığı dava konusu 44053 ada 1 parseli satın alma sırasında kötüniyetli olduğu ispat edilemediği gibi, muris ile... arasındaki durumu bilmediği, bilme imkanı da bulunmadığı belirlendiğine göre aşağıdaki husus dışındaki davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosyada yapılan yargılama giderleri toplamı 7542,50 TL olduğu halde Mahkemece 2.844,89 TL olarak dikkate alınması hatalı ise de, kabul ve reddedilen miktar gözetildiğinde bu yargılama giderinden takdiren 1.450 TL.sinden davalı ... mirasçılarının sorumlu tutulması davacı lehine olduğundan temyiz eden davacı aleyhine bozma sevkedilmemiştir. Ancak davacı tarafça dava sebebiyle yatırılan toplam nisbi harç miktarı 12.855,87 TL olduğu halde peşin alınan harç toplamının 2.025 TL olarak kabul edilerek bu suretle davacı aleyhine olacak şekilde harç iadesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus HMK.nun
370/2. (HUMK.nun 438/7) maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “…Alınması gerekli 787,29 TL harcın peşin alınan 2.025,00 TL harçtan icrai mahsubu ile fazladan yatan 1.237,71 TL harcın karar kesinleştiği takdirde istek halinde davacıya iadesine…” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “…Alınması gerekli 787,29 TL harcın peşin alınan 12.855,87 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 12.062,72 TL bakiye harcın karar kesinleştiği takdirde istek halinde davacıya iadesine…” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu haliyle HMK.nun 370/2. (HUMK. nun 438/7) maddeleri gereğince ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 197,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 708,23 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.