16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4204 Karar No: 2018/3291 Karar Tarihi: 11.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4204 Esas 2018/3291 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü silahlı terör örgütüne üyelik suçundan açılan soruşturma dosyasının incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair teknik verilerle tespit edildiği tutanakların duruşmada okunarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesi ile ilgili bazı düzenlemeleri iptal ettiği kararının da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamıştır. Hükümde sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, TCK’nın 62, 53, 63 maddeleri gereğince silahlı terör örgütüne üyelik suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2017/4204 E. , 2018/3291 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, TCK’nın 62, 53, 63maddeleri gereğice mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-a)Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/164293 sayılı, suç tarihi 18.07.2016 olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan halen açık gözüken soruşturma dosyasının bulunduğunun ve 08.10.2018 tarihinde Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlik kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, anılan soruşturma dosyasının aslı veya onaylı örneğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip incelenmesi, dava açılmış ise birleştirme hususunun düşünülmesi ile tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini gerektiğinin gözetilmesi lüzumu; b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16 MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı” nın kabul edildiği gözetilerek; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, temyiz aşamasında dosyaya gelen ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının,“Veri İnceleme Raporu” ile dijital materyal inceleme raporlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepleren dolayı BOZULMASINA, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.