16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4262 Karar No: 2018/3290 Karar Tarihi: 11.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4262 Esas 2018/3290 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak temyiz talebi reddedilmedi ve mahkeme kararı incelendi. Kararda, suçun temadi eden suçlardan olması, hükmün açıklandığı oturumda savunma hakkının kısıtlanması, sanığın HTS kayıtlarının incelenmesine dayanak teşkil eden mahkeme kararının dosya kapsamında bulunmaması gibi hatalar tespit edildi. Ayrıca, bylock iletişim sisteminin örgüt talimatı ile kullanıldığının tespiti için teknik verilerin kullanılması gerektiği belirtildi. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin bazı düzenlemeleri iptal etmesi nedeniyle hüküm kurulması gerektiği de vurgulandı. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise şu şekilde: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63, CMK\"nın 216/3 ve 289/1-h, CMK’nın 217.
16. Ceza Dairesi 2017/4262 E. , 2018/3290 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması, temadinin yakalanma ile sona erecek olması karşısında, 11/01/2017 olan suç tarihinin Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında 15/07/2016 olarak yazılması, 2-Hükmün açıklandığı 27.03.2017 tarihli oturumda hazır bulunan sanığa son sözün verilmemesi suretiyle CMK"nın 216/3 ve 289/1-h maddelerine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması, 3-Sanığın HTS kayıtlarının incelenmesine dayanak teşkil eden mahkeme kararının dosya kapsamında bulunmaması, 4-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek, ayrıca gizli tanık ... ... duruşmada beyanı alındıktan; istinaf aşamasında dosyaya gelen dijital materyal inceleme raporlarının ise CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi, 3-Kabule göre ise; Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.