5. Hukuk Dairesi 2018/7604 E. , 2019/3708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 18/04/2018 gün ve 2016/18125 Esas - 2018/7696 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın Mahkemece reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine onanmış, bu ilama karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 398 parsel sayılı taşınmazın tapulama komisyonu kararının iptali öncesi yüzölçümünün 60906 m² olduğu, komisyonun 02/09/1998 tarihli kararı ile yüzölçümünü 56423 m² tespit edilerek kesinleştiği, 01/03/2012 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla da 489 ada 12 sayılı parsele şuyulandığı, davalı idarece yüzölçümü itirazlı 398 parselin 1344 m² lik kısmı 08/07/1983 3592 m²"lik kısmının da 03/10/1983 tarihinde kamulaştırıldığı, dosya içerisindeki fen bilirkişisi raporunda kamulaştırılan bu kısımların imar uygulamasıyla oluşan 489 ada 12 parselin dışında kaldığı, davalı idarece yol yapılmak suretiyle el atılmadığının tespiti nedeniyle ve davanın reddedildildiği anlaşılmıştır.
Ancak dosya içindeki 02/06/1998 tarihli komisyon kararının eki krokisinde bir kısım alanların ...... istimlak alanında kaldığından yola terk edildiğinin yazılı olduğu ve davacılarca da, davalı idarenin kamulaştırma evraklarının tebliğinin geçersiz olduğu iddia edildiğinden; dosya içerisindeki kamulaştırma krokileri ile 02/09/1998 tarihli komisyon kararının eki olan kroki fen bilirkişisi marifetiyle zemine uygulanıp yüzölçümü belirtilen ...... istimlak alanlarının 398 parsel içinde kalıp kalmadığı, bu parselde yola terk edilen kısmın olup olmadığı kesin olarak tespit edilip kesin olarak tespit edilip istimlak edilipte yola terk edilen alan var ise davacılara yapılan kamulaştırma tebligatlarının geçerisizliği iddia edildiğinden taraflardan tüm deliller istenerek vakıa olarak yapılan tebligatların geçerli olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.
Bu nedenle davacı vekilin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18/04/2018 gün ve 2016/18125-2018/7696 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede,
Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 398 parsel sayılı taşınmazın tapulama komisyonu kararının iptali öncesi yüzölçümünün 60906 m² olduğu, komisyonun 02/09/1998 tarihli kararı ile yüzölçümünün 56423 m² tespit edilerek kesinleştiği, 01/03/2012 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla da 489 ada 12 sayılı parsele şuyulandığı, davalı idarece yüzölçümü itirazlı 398 parselin 1344 m² lik kısmı 08/07/1983 3592 m²"lik kısmının da 03/10/1983 tarihinde kamulaştırıldığı, dosya içerisindeki fen bilirkişisi raporunda kamulaştırılan bu kısımların imar uygulamasıyla oluşan 489 ada 12 parselin dışında kaldığı, davalı idarece yol yapılmak suretiyle el atılmadığının tespiti nedeniylede davanın red edildildiği anlaşılmıştır.
Ancak dosya içindeki 02/06/1998 tarihli komisyon kararının eki krokisinde bir kısım alanların ...... istimlak alanında kaldığından yola terk edildiğinin yazılı olduğu ve davacılarca da, davalı idarenin kamulaştırma evraklarının tebliğinin geçersiz olduğu iddia edildiğinden; dosya içerisindeki kamulaştırma krokileri ile 02/09/1998 tarihli komisyon kararının eki olan kroki fen bilirkişisi marifetiyle zemine uygulanıp yüzölçümü belirtilen ...... istimlak alanlarının 398 parsel içinde kalıp kalmadığı, bu parselde yola terk edilen kısmın olup olmadığı kesin olarak tespit edilip istimlak edilipte yola terk edilen alan var ise davacılara yapılan kamulaştırma tebligatlarının geçerisizliği iddia edildiğinden taraflardan tüm deliller istenerek vakıa olarak yapılan tebligatların geçerli olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.