20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5264 Karar No: 2016/2204 Karar Tarihi: 24.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5264 Esas 2016/2204 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/5264 E. , 2016/2204 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesi 287 ada 14 parsel sayılı 1471,29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla 2007 yılında ... adına, 293 ada 6 parsel sayılı 3118,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise fındık bahçesi vasfıyla 2007 yılında davacı gerçek kişi adına tapuya kaydedilmişlerdir. Davacı gerçek kişi, dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunu belirterek askıya çıkarılan tespitin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının davasının reddine, davalı hale getirilen 287 ada 14 ve 93 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştirme işlemlerinin olağan usûlde tamamlanması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık süre içinde açılan 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 26/06/1980 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 2007 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu bulunmaktadır. Yörede ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Kanunu kapsamında orman kadastrosu yapılmış ormanlarda 2. madde uygulaması ve sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda 2. madde uygulaması yapılarak, 12/02/2014 tarihinde ilân edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığı, 2/B madde uygulaması ile ... adına orman sınırları dışına çıkarılmadığı, öncesi Devlet Ormanı olan bir yer, 2/B uygulaması ile ancak ... adına orman sınırı dışına çıkarılabileceğinden, gerçek kişinin bu gibi yerleri kendi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte hukukî yararları bulunmadığı gibi, halen tahdit içinde olan böyle bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için idareyi zorlayıcı nitelikte açtığı davanın da dinlenme olanağı bulunmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, 293 ada 6 parsel yazılacağı halde maddi hata yapılarak 93 ada 6 parsel hakkında hüküm kurulması ve davanın reddine karar verildiği ve davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükme 5. bent olarak “ davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31. maddesi gereğince takdir edilen 200.-TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı ...ye verilmesine” ibaresi ve hükmün birinci bendinde yer alan "93 ada 6" ibaresinin hükümden çıkartılarak, bunun yerine “293 ada 6" yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 24/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.