Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Katılan ...’ye yönelik eylem nedeniyle beraat TCK"nın 134/1-2. cümle, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın katılan ...’ye yönelik eylemi nedeniyle beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetten vazgeçmeyen katılan ...’nin hüküm verilinceye kadar davaya katılma hakkı bulunduğundan tebliğnamedeki bir numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın katılan ...’nin parkta oturduğu sırada cep telefonunun çekim açısını ...’ye odaklayarak resmini çekmesinden yaklaşık bir ay sonra ...’nin diğer mağdurlar ile birlikte okul bahçesinde düzenlenecek yıllık için fotoğraf çekerken sanığın cep telefonunun çekim açısını mağdurlara odaklayarak resimlerini çektiği iddia edilen olayda, sanığın sübut bulan eylemlerinin TCK’nın 134/1. ve 134/1,43/2. maddelerinde düzenlenen iki ayrı özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanmadan eylemin tek bir suç olduğu kabul edilerek katılan ...’ye yönelik eylem nedeniyle beraat, okul bahçesinde gerçekleşen eylem nedeniyle de zincirleme suç hükümleri uygulanmaksızın mahkumiyet hükmü kurulması, kanuna aykrı,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.