16. Hukuk Dairesi 2018/1241 E. , 2021/1822 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Dosya arasında bulunan kadastro tutanaklarına ve teknik bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazın 27.08.1984 tarihinde yapılan kadastroda taşlık olarak tespit dışı bırakıldığı, davacı ...’ın, irsen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayanarak, TMK" nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddeleri uyarınca tescil isteğinde bulunduğu, yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmazdaki 30-35 yıllık eklemeli zilyetliği açıkladıktan sonra miras bırakan ...’ın 1988 yılında ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan taksimde, taşınmazın davacı ... ile erkek kardeşleri ..., ... ve ...’a düştüğünü, taksim tarihinden itibaren bu kişilerin zilyetliğinde olduğunu bildirdiği, dava konusu taşınmazın taksim tarihinden itibaren terekeye dahil mal olmaktan çıkıp davacı dahil dört erkek kardeşin paylı mülkiyetlerinde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, paylı mülkiyette, mülkiyet iddiasında bulunan kişinin davacı sıfatını alabilmesi için harcını yatırmak suretiyle, dava ya da karşı dava açmasının zorunlu olduğu, somut olayda, her ne kadar yargılama oturumuna katılan ..., ... ve ..., taşınmazın taksimle kendilerine de kaldığını ileri sürmüşlerse de az yukarıda belirtildiği gibi usul hükümlerine göre, davada davacı durumunu almadıklarından bu kişilerin lehine tescil kararının verilmesinin doğru olmadığı, tapusuz bir taşınmazın zilyetlik yoluyla edinilebilmesi için tespit dışı bırakma tarihinden itibaren dava tarihine kadar en az 20 yıllık sürenin geçmesi gerektiği, her ne kadar eldeki davada, tespit dışı bırakma tarihi ile 18.02.2004 günlü dava tarihi arasında bu süre geçmemiş ise de, davacı ...’in kadastro çalışması devam ederken bitişik 163 parselin yüzölçümünün az yazıldığını ileri sürerek Kadastro Komisyonuna itiraz ettiği, komisyonca verilen 27.03.1989 tarih 108 numaralı ret kararının davacıya 26.01.2004 tarihinde tebliğ edildikten sonra görülmekte olan dava açıldığından, davacının süresinde tespit dışı bırakma işlemine karşı itiraz iradesini açıkladığının kabulünün gerekeceği, tescile konu taşınmazın kadastro çalışmasında taşlık olarak tespit dışı bırakıldığı, davacı, ileri sürmese bile tespit dışı bırakma niteliğine göre taşınmaz imar ve ihyaya muhtaç olduğundan imar ve ihyanın araştırılması gerektiği belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, davacının bu yeri nasıl imar ve ihya ettiği, imar ve ihyanın başlama ve bitiş tarihleri, ihyanın bittiği tarihten dava tarihine kadar kazanma süresinin geçip geçmediği hususunda ayrıntılı bilgi alınması, aynı konuda uzman ziraat mühendisi bilirkişiden de rapor alınması, belgesiz araştırması da yapılmak suretiyle toplanan
deliller uyarınca karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, teknik bilirkişiler ... ve ... tarafından hazırlanan 25.04.2008 tarihli ve ... tarafından hazırlanan 11.04.2017 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 27.231,93 metrekare yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazın ..., ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 25.04.2008 ve 11.04.2017 tarihli teknik bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı ve müdahil davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, ziraat mühendisi bilirkişiden, nizalı taşınmaz bölümünde imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve taşınmazın kullanım süresi ve şeklini kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu hususta yapılacak araştırmada hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konularak dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; nizalı taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, koordinat noktaları birbirinden farklılık gösterildiği halde, 25.04.2008 ve 11.04.2017 tarihli teknik bilirkişi raporlarının her ikisine birden atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.