Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2598
Karar No: 2021/1681

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2598 Esas 2021/1681 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2598 E.  ,  2021/1681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davası sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.03.2021 Salı günü saat 10.30"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...’ın, ... 1. Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile tüm taşınmazlardaki hak ve hisselerini davalı yeğenine bıraktığını, buna göre mirasbırakan adına kayıtlı 2958, 4510 (2/20 pay), 4792 ( 1/10 pay), 586 (17/60 pay), 163 ada 18 parsel (½ pay), 204 ada 1 parsel (½ pay) sayılı taşınmazlar ile mirasbırakanın annesi Zehra adına kayıtlı 2846 ve 247 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakana intikal edecek hisselerin tamamının davalıya bırakılmış olduğunu, davalının anılan sözleşmeye dayalı olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/410 Esas sayılı dosyası üzerinden iptal tescil davası açtığını ve halen derdest olduğunu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin kendilerini miras haklarından mahrum bırakmak amacıyla ve saklı paylarını ihlal kastıyla muvazaalı olarak yapıldığını, birkaç parça taşınmaz karşılığı bakım mümkün iken bütün taşınmazların bırakılmasının muvazaayı gösterdiğini ileri sürerek ... 1. Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini istemişlerdir.
    Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğunu, bakım görevini yerine getirdiğini, taşınmazların hisseli olup, bakım karşılığında makul değerde olduklarını, anılan sözleşmeye dayalı olarak açtığı iptal tescil davasında mirasbırakanın diğer mirasçılarının davayı kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin makul sınırı aştığı, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında sözleşmenin iptaline ve uygulanabilir olmadığının tespitine dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1946 doğumlu mirasbırakan ...’ın 08.04.2014 tarihinde evli ve çocuksuz olarak ölümü üzerine davacı kardeşleri ... ve ... ile dava dışı eşi ... ve dava dışı kardeşi ...’nin mirasçı kaldıkları, davalı ...’in ise dava dışı ...’nin oğlu olduğu, ... 1. Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma sözleşmesine göre, mirasbırakan ...’in, ölümünden sonra hüküm ifade etmek üzere, maliki olduğu taşınmazlar ile murislerinden intikal eden ya da edecek bütün taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını, bakım karşılığında davalı yeğeni Hüseyin’e bıraktığı, tapu kayıtlarının incelenmesinde 2958 parselin tamamının, 4510 parselin 2/20 payının, 4792 parselin 1/10 payının, 586 parselin 17/60 payının, 163 ada 18 parsel ile 204 ada 1 parselin 1/2’şer payının mirasbırakan ... adına, 2846 parselin ½ payı ile 247 ada 4 parselin 16698/17816 payının mirasbırakan ...’in müteveffa annesi ... adına kayıtlı olduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tapu kayıtlarına yansımadığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir.
    Bilindiği üzere; elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK"nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
    TMK"nin 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir (11.10.1982 tarihli 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Nitekim, bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Somut olayda, bir kısım mirasçı tarafından tereke adına hareketle, terekeye göre üçüncü kişi konumunda olan davalıya karşı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali istenilmiş olup; mirasçılar arasında elbirliği mülkiyetinin sözkonusu olduğu ve dava dışı mirasçıların da bulunduğu gözetildiğinde, davacıların tek başına tereke adına ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini isteyemeyecekleri, böylesi bir davada bütün mirasçıların olurlarının alınması ya da atanacak temsilci aracılığıyla davaya devam edilmesi gerektiği açıktır.
    Hal böyle olunca, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK’nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi