8. Hukuk Dairesi 2014/1064 E. , 2014/2577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gürün Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2012
NUMARASI : 2011/238-2012/223
İ.. A.. ile Hazine ve Konakpınar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair Gürün Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.10.2012 gün ve 238/223 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava ve ıslah dilekçesi ile yargılama oturumlarındaki beyanlarında; kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenine dayanarak Hazine üzerinde kayıtlı bulunan 111 ada parselin kısmen, 108 ada ve parsellerin tamamına ait tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Konakpınar Köyü Tüzel kişiliği, yargılama oturumlarına katılmadığı gibi, davaya bir cevap da vermemiştir.
Mahkemece; davalı Konakpınar Köyü Tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne, 108 ada ve parsellerin tamamı ile 111 ada parselin Fen bilirkişi M.B.. K.. tarafından hazırlanan 12.04.2010 tarihli krokili raporda A harfiyle gösterilen 9117,10 m2 yüz ölçümündeki kısmına ait tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu kabulüne karar verilen taşınmazların 18.12.2007 kadastro tespit tarihine kadar ekonomik amacına ve koşullarına uygun olarak 20 yılı aşkın süredir davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu tanık ve yerel bilirkişi beyanları ile uzman ziraat ve teknik bilirkişi raporlarından anlaşıldığına göre, davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu Kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyecektir.
Her ne kadar davacı bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi gereğince davacının belgesizden taşınmaz edinip edilmediği, yalnızca Tapu Müdürlüğü"nden sorulmuş ise de; muris ve mirasçılar bakımından herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi davacı açısından Kadastro Müdürlüğü ile tescile ilişkin davalar için Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü"nden sorulmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, murisin ölüm tarihi de gözetilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi gereğince alınacak veraset belgesinde isimleri yazılı muris ve tüm mirasçılar ile davacı bakımından miktar araştırmasının yapılması, belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davaları açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü"nden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğü"nden, zilyetliğe dayalı tescil davalarının dosyalarının ise ait olduğu yer Mahkemelerinden getirtilerek miktar sınırlandırmaları yönünden göz önünde bulundurulmaları, Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen kadastro tutanak ve tapu kayıtlarından davacı adına aynı birlik dahilinde senetsizden, toplam 92550,18 m2 yüz ölçümünde taşınmazın tescilli olduğunun da dikkate alınması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin buna ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle noksan soruşturmayla verilen yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.