17. Hukuk Dairesi 2015/12537 E. , 2018/6557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... Nak. Temizlik San ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı olan, müvekkili şirkete ait ... plakalı aracın neden olduğu trafik kazası sonucu, aracın sürücüsü ..."ın vefat ettiğini, aracın kullanılamaz hale geldiğinden araç kasko bedelinin, davalı ... şirketinden talep olunması sonucu 175.000,00 TL ödeme yapılacağına ilişkin taahhütname gönderildiğini, işlemler devam ederken davalı şirket tarafından gönderilen 17/10/2014 tarihli yazı ile araç sürücüsünün ....uyarınca yasaklanan miktardan fazla alkollü olması nedeni ile hasarın teminat dışı olduğunu, hasar bedelinin ödenmeyeceğinin bildirildiğini ancak araç sürücüsünün alkollü olmadığını belirterek, 192.500,00 TL kasko bedelinin davalının temerrüde düştüğü tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların daha önce 27/02/2014 tarihinde müvekkili şirkete başvurusu bulunduğundan temerrüt tarihinin bu tarih olarak dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile; 174.531,63 TL "nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Nak. Temizlik San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1.2. maddesine göre, onarım masraflarının, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ya da taşıtın onarım kabul etmez bir hale gelmesi halinde taşıt tam hasara uğramış sayılacaktır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Görüldüğü üzere davalı ... şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, hurda bedelinin tazminattan düşülmesi olanaklı değildir. Ancak davalı ... şirketi, poliçe limiti dahilinde gerçek zararı karşılamakla yükümlüdür. Sigortalı aracın pert olması halinde, hasarlı aracın kimin uhdesinde bırakılacağı hususunda tercih hakkı sigortalıya aittir.
TTK.1461. maddesine göre" Sigortacının sorumluluğu sigorta bedeli ile sınırlıdır. Sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı uğranılan zarardan fazlasını ödemez. Aynen tazmini öngören yeni değer sigortaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, davalı ... şirketinin sigorta bedeli ile sınırlı sorumlu olmakla birlikte gerçek zararla sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık aracın perte ayrılması hususu değildir. Davacı, aracın pert olduğunu kabul ettiğine göre yeniden hasar tespitine gerek yoktur. Ancak davacı aracın değeri olarak sigorta bedelini istediğinden bu konuda aracın kaza tarihindeki ikinci el değeri bulması için HMK. 266. maddesi kapsamında uzmanlık isteyen bir hususta bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, kasko genel şartlarındaki bu hususta gösterilen yöntemler gözönüne alınarak konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden dava konusu aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değeri, sovtaj bedeli belirlenerek aracın sovtajı (hurdasının) davalı ... şirketinde kalması durumunda aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değeri üzerinden; dava konusu aracın sovtajının davacıda kalması durumunda aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değerinden sovtaj bedeli düşülmek suretiyle, davacı vekilinin 04/06/2015 tarihli duruşmadaki " araç kaza
gününden sonra müvekkilimde bulunmamaktadır, pert halinde yedieminde bulunmaktadır, aracı bu şekilde kullanmamız mümkün değildir, aracı 175.000,00 TL"ye satın almıştık, sigorta bedeli 192.500,00 TL"dir. ..." beyanları da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde, davaya konu ettiği tazminat için dava tarihinden önce davalı ... şirketine başvurduğunu belirterek, davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan tazminat için dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir. Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, davacının dava tarihinden önce 27/02/2014 tarihinde müvvekkili şirkete başvurusu bulunduğundan temerrüt tarihinin bu tarih olarak dikkate alınmasını istemiştir.
O halde mahkemece, hüküm altına alınan maddi tazminata, davalının temerrüde düştüğü 27.02.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.