Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10465
Karar No: 2014/2576
Karar Tarihi: 18.02.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/10465 Esas 2014/2576 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/10465 E.  ,  2014/2576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2011
    NUMARASI : 2009/416-2011/1018

    İ.. Y.. ile T.. K.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İstanbul 13. Aile Mahkemesi"nden verilen 01.12.2011 gün ve 416/1018 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeninin kendisinin birikimi ile bedelini üçüncü kişi olan müteahhide bizzat ödeyerek ve çocuklarının annesi olan davalıya saygı ve sevgisi sonucunda duymuş olduğu güvenle satın alarak tapu kaydı oluşturduğunu, ne var ki, eşlerin Eyüp 2. Aile Mahkemesi’nin 2007/177-929 Esas ve Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, öncelikle davalı adına olan tapu kaydının ½ payının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini, bu mümkün olmadığı taktirde ½ paya isabet eden 40.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili savunmasında özetle; tarafların şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşandıklarını, tarafların 1984 yılında resmi nikahla evlendiklerini, bu evlilikten D.. ve A.. isimli iki çocuklarının dünyaya geldiğini, söz konusu meskenin satış bedelinin tamamıyla davacı tarafından ödendiğine ilişkin iddiaların kabul edilmediğini, 1 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, 07.10.1953 gün ve 7/8 sayılı YİBK uyarınca iptal ve tescil talep edilemeyeceği vs. açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın 01.01.2002 tarihinden önce edinildiği, bu tarihe kadar taraflar arasında mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, taşınmazın üçüncü kişiden satın alınması sırasındaki harici sözleşmenin davacı tarafından imzalandığı, borç senetlerinin davacı adına düzenlendiği ve davacının talebiyle bağlı kalınarak katkı oranının ½ olduğu kabul edilmiş ve dava tarihi itibariyle taşınmazın sürüm değeri 60.000 TL olduğundan bunun ½ payına isabet eden miktarın 30.000 TL olması nedeniyle davacının davasının kısmen kabulüne, 30.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle bozma istekli olarak ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmaza ilişkin çap kaydı getirilmiştir. Parsel 195 m2 arsa niteliği ile bodrum nolu bağımsız bölüm 16/160 arsa payı ve yönetim planı dikkate alınarak satış suretiyle 23.06.1997 tarihinde A.. kızı T.. Y..adına tescilli olduğu ve 28.12.2007 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu görülmüştür. Davacı ile dava dışı satıcı arasında haricen düzenlenen “Sözleşme Senedidir” başlıklı senet fotokopisi ile 16 adet senet fotokopisi ve tarafların sigortalı olduklarına ilişkin SGK’dan getirtilen belgeler dosya içerisindedir. Keşif yapılmıştır. İnşaat ve mülk bilirkişilerinden müştereken düzenledikleri rapor alınmıştır. Tarafların boşanmalarına ilişkin Eyüp 2. Aile Mahkemesi’nin 2007/177 – 929 Esas ve Karar sayılı boşanma dava dosyası ektedir. Davacı; T.. Y.., davalı; İ.. Y.., dava tarihi; 28.07.2007, karar tarihi; 27.12.2007 olup, Mahkemece, tarafların TMK’nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, taraf vekillerine tebliğ edilmiş, temyiz etmemeleri üzerine 06.03.2008 tarihinde kesinleştirilmiştir. Eldeki dava süresi içerisinde açılmıştır. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkemenin kabulündedir.
    Uyuşmazlık, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında açıkça belirtildiği üzere, bedeli eşlerden birisi tarafından ödenerek üçüncü bir kişiden alınan ve diğer eş adına tapuda satış yoluyla temliki yapılan işlem nedeniyle uyuşmazlığın gizli bağış olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinde toplanmaktadır. Eşlerden birinin somut olayda, davacının üçüncü bir kişiden (müteahhitten) bedelini müteahhide ödeyerek o tarihte resmi nikahla evli olduğu davalı adına dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere; eşe duyulan sevgi, saygı ve güven sonucunda satış biçiminde gerçekleştirilen bu işlemle davacıda bağış kastı ve iradesinin olduğunun kabulü gerekir. Çünkü, davacı bedelini bizzat ödeyerek üçüncü kişiden almış olduğu bu taşınmazı tapuda bizzat veya vekil aracılığıyla kendisi adına tescil ettirmesinde hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı davalı adına değil de, çocuklarından birine veya bir başka kişiye bu şekilde bir işlemle söz konusu taşınmazı satın alsa idi, o taktirde taraf muvazaasıyla karşı karşıya kalacağı kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere ve kural olarak, HUMK’nun 74, 76 ve HMK’nun 26. maddeleri uyarınca, olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme ve somut olaya en uygun düşecek yasa maddesini belirlemek hakime aittir.
    Hal böyle olunca, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davacının davasının reddine karar vermek gerekirken, maddi olay, davacı iddiası ve gizli bağış müessesesi göz ardı edilerek açıklandığı üzere, kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve 512,15 TL peşin harcında istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi