19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1013 Karar No: 2019/1225 Karar Tarihi: 31.01.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/1013 Esas 2019/1225 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/1013 E. , 2019/1225 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Temyiz İsteminin Reddi TEMYİZ EDENLER : Sanıklar Müdafiileri
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık müdafiinin, sanığa 13.01.2016 tarihinde tebliğ olunan kararı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 21.01.2016 havale tarihli dilekçesi ile temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süresi geçtikten sonra vaki temyiz isteminin reddine dair yerel mahkemenin 22.01.2016 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 2) Sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzalamışsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre de; 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu vekalet ücreti 2.200 TL olarak belirlendiği halde, katılan lehine 2600 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.