Esas No: 2021/11586
Karar No: 2022/7215
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/11586 Esas 2022/7215 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/11586 E. , 2022/7215 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs ve tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulaması yönünden, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I- Katılan ... vekilinin sanık hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan vekilinin 11.11.2015 günlü süre tutum dilekçesiyle yaptığı temyiz isteminden, 07/12/2015 tarihli dilekçesiyle açıkça vazgeçtiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık hakkında mala zarar verme, tehdit ve mağdur ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün TCK’nın 106/1-1.Cümle, 43/2 ve 43/1 maddelerinin uygulanması ile bulunan 1 yıl 16 ay 3 gün hapis cezasını havi olduğu, bu uygulamada temel ceza olarak 1 yıl 6 ayla başlanıldığı ve devamında da kanunen 2 yıla hiç çıkılamadığı hususları bir arada gözetildiğinde; tebliğnamedeki hesabî hata eleştirisi yapılmasına dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın mağdur ...’a yönelik yaralama eylemini 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f maddesi uyarınca silâhtan sayılan bardak ile memur olan mağdura karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; TCK'nın 86/2. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda iki nitelikli hâlin (TCK'nın 86/3-c ve 86/3-e maddelerinin) birleşmesi nedeniyle, TCK'nın 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi uyarınca, alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık hakkında mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hüküm ile mağdur ...’e yönelik kasten yaralama teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde görevli olan memur ...’i silâhtan sayılan sandalyeyi fırlatmak sureti ile mağdur kişinin yerine getirdiği kamu görevi yüzünden yaralamaya çalıştığı ancak sandalyenin isabet etmemesi nedeni ile suçun teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK’nın 86/2, 86/3-c-e, 35 maddelerine uyan kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek, yazılı şekilde basit yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
2-Sanığın, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde görevli olan özel güvenlik görevlisi ...’ü basit tıbbî müdahâle ile giderilebilecek düzeyde ve mağdur kişinin yerine getirdiği kamu görevi yüzünden yaraladığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK’nın 86/2, 86/3-c maddelerine uyan kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek, yazılı şekilde basit yaralama suçundan hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3- Mağdurlar ... ve ...’in sanıktan şikâyetçi olmadıklarını belirttikleri ve TCK'nın 86/2. maddesinde düzenlenen basit yaralama suçunun kovuşturulmasının şikâyete bağlı olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında mağdur ...'e yönelik basit yaralama suçu ile mağdur ...’a yönelik basit yaralamaya teşebbüs suçu yönünden düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlern açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 16/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.