19. Hukuk Dairesi 2018/2446 E. , 2019/5223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalı vek. Av. ... ’nin geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının maliki olduğu ve davacı lehine 20.09.2007 günü 17 yıl 9 ay 4 gün için intifa hakkı tesis edilen taşınmazın, akdedilen bayilik anlaşması gereğince davalıya (bayii) tevdi edildiğini, intifa hakkı kapsamında davalıya faturalar karşılığı ödeme yapıldığını, ancak Rekabet Kurulu kararı gereğince anlaşmaların öngörülen süreden önce olmak üzere 20.09.2012 tarihi itibariyle sonlandığını, taşınmazda davacı lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı kapsamında davalıya peşin olarak ödenen bedellerin intifa hakkının davacı yanca kullanılmayan süresine tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilen miktarını davalının ödemesi gerektiğini belirterek, 4.955.746,30 TL ve KDV"sinin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının intifa bedeli olarak sadece 300.000,00 TL ödediğini, bu tutarın kullanılmayan kısmı için 215.557,00 TL talep edebileceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, intifa hakkının süreden önce sona ermesi sebebiyle kullanılmayan döneme ilişkin bedelin talep edilebilmesi için intifa hakkının terkin edilmesinin ön koşul olduğu, tapu kayıtlarına göre halen davacı adına taşınmaz üzerinde takhidat devam ettiğinden gerekçesiyle erken açılan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, daha uzun süreli tesis edilen intifa hakkının rekabet kurulu kararı gereğince süresinden önce terkin edildiği iddasına dayalı irtifa hakkının kullanılmayan kısmına ilişkin bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini amaçlayan davadır. Mahkemece verilen kararın gerekçesinde bu davanın kabulü için davadan önce intifa hakkının terkin edilmesinin ön koşul olduğunu ve tapu kaydında taşınmaz üzerinde takyidatın devam ettiğini belirterek ipotegin terkin edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece getirtilen tapu kaydında intifaya ilişkin bir kayıt bulunmamasına ve tapu kaydında 05/01/2016 tarihli ipotek kaydı bulunmasına rağmen dava konusu edilmeyen ipotekten bahsedilerek hüküm tesisi doğru olmamıştır. Mahkemece, yapılması gereken iş, öncelikle davacı lehine tesis edilen intifa hakkının tesisine ilişkin tapu akit tablosunun getirtilerek ve intifa hakkının davadan önce terkin edilip edilmediğinin tespiti ile terkin edilmiş olması halinde intifa bedelinin ne olduğunun ve akit tablosundan daha fazla bir miktarın ödenip ödenmediğinin davacı tarafından sunulan delillerle ispat edilip edilemeyeceğinin araştırılıp, ispat edilmesi halinde intifa bedelinin karşılıksız kalan kısmına yönelik kısmın sözleşme hükümlerine göre tespitinden ibarettir. Eksik ve yanılgılı gerekçelerle kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 2.037.00"şer TL duruşma vekalet ücretinin tarafların bir diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 20/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.