8. Ceza Dairesi Esas No: 2013/2901 Karar No: 2014/10596 Karar Tarihi: 25.04.2014
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2013/2901 Esas 2014/10596 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte kart ile ATM'den para çekme ya da alışveriş yapma suçlarını işlediği tespit edilmiştir. Sanığın, sahte belgelerle birçok bankaya başvurup kredi kartı ürettirmesi suçunu TCK.nun 245/2. maddesi ve fıkrası kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak, sahte kartlarla yapmış olduğu alışveriş ve para çekme eylemleri de ayrıca katılan bankalara karşı kendi içinde suç teşkil etmektedir ve TCK.nun 245/3, 43/1. madde ve fıkraları uyarınca değerlendirilmelidir. Kararda, sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine sahip olduğu koşullu salıverilmesi mümkün görülürken, sanığın kısıtlama uygulamasının kendi altsoyu dışındakileri kapsamaması gerekmektedir. TCK.nun 53. maddesi uyarınca sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, diğer haklardan ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: TCK.nun 245/2, 245/3, 43/1, ve TCK.nun 53. maddesi.
8. Ceza Dairesi 2013/2901 E. , 2014/10596 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü: Sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından nakit çekme ya da alış veriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olduğu cihetle, sanığın sahte belgelerle katılan bankalara başvurup kredi kartı ürettirmesi eylemlerinin kartı çıkaran banka sayısınca TCK.nun 245/2. madde ve fıkrasında düzenlenen suçu; sahte üretilmiş bu kartlarla alışveriş yapma ve nakit para çekme eylemlerinin ise ayrıca katılan bankalara karşı kendi içinde teselsül eden TCK.nun 245/3, 43/1. madde ve fıkralarındaki suçları oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde yalnızca TCK.nun 245/3. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: TCK.nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK. nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 25.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.