Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8516 Esas 2019/13483 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK’nın 158/1-f-son, 52/2-4 ve 53. maddeleri ile, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca mahkumiyet,
Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK’nın 158/1-f-son, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar ..., ... ve ...."ın birlikte hareket ederek Mersin Garanti Bankası şubesinde internet bankacılığı ortamında hesapları bulunan müşteki ... ile katılan ... Uluslararası Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti.’nin hesaplarına şifreleri kırarak girip, sanık ... ve katılan ..."in hesaplarına toplam 6.550TL parayı havale ettikleri, sanık ... adına gönderilen havalelerin sanık ... tarafından Ankara’da Atatürk Bulvarı şubesinden 04.10.2005 tarihinde ve Garanti Bankası Tunalı Hilmi şubesinden 05.10.2005 tarihinde çekildiği, katılan ... adına gönderilen paranın 05.10.2005 tarihinde Garanti Bankası Atatürk Bulvarı şubesinden çekildiği somut olayda, sanıkların eyleminin, TCK’nın 142/2-e maddesinde tanımlanan "bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde, sanığın 1.900TL ödeme yaptığını ve dekontunu ibraz ettiğini, sanık hakkında TCK’nın 168. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiğini savunması karşısında, sanığın zararı karşılayıp karşılamadığı, kısmi ödeme var ise sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması açısından katılanların rızasının bulunup bulunmadığının sorulması ve sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediğinin araştırılmasından sonra, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.