17. Ceza Dairesi 2016/11837 E. , 2018/15248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanıklar ..., Hilmi Tunahan Kuşçu ve ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde:
Mala zarar verme suçlarından doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ... Kuşçu ve sanıklar ... ile ... müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK" nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,
II)Sanık ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak
1)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143 ve 43. maddeleri gereği belirlenen 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasından aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak cezasının 2 yıl 3 ay 2 gün yerine 2 yıl 3 ay 20 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2)Sanığın aşamalarda alınan beyanlarında; suça konu iş yerinden diğer sanıklarla birlikte iskelet tabancası çaldıklarını kabul ettiği ancak, bilgisayar alıp almadıklarını görmediğini beyan ettiği ve bir gün sonra gerçekleşen bilgisayarın çalındığı hırsızlık eyleminden bahsetmediği, bu nedenle sanığın eylemlerinin aynı kişiye karşı bir kez işlendiği, bir gün sonraki hırsızlık eylemini gerçekleştirdiğine dair dosyada delil bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
3) İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişiyle birlikte işlendiğine dair sanık ...’in atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak somut ve hukuka uygun kanıt bulunmadığından, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında kurulan hükümlerden 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesine ilişkin uygulamalar çıkartılarak, hırsızlık suçundan kurulan hükümde sonuç cezanın 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası olarak belirlenmesi, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümden TCK’nın 119/1-c maddesine ilişkin uygulama da çıkartılarak sonuç cezanın 10 ay hapis cezası olarak belirlenmesi, mala zarar verme suçuna ilişkin hükümde sonuç cezanın 3 ay 10 gün olarak belirlenmesi, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümlerden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III)Sanıklar ..., Hilmi Tunahan Kuşçu ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde:
Ceza Genel Kurulu’nun 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 sayılı kararında da belirtildiği üzere,
1)Karar tarihinde başka suçtan hükümlü bulunan ve “duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulması” hususunda karar verilmemiş olan sanık ... Kuşçu’nun, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle, CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2)Sanıkların atılı suçları işlediğine dair sanık ...’in atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, sanıkların hükümlülüğüne yeter, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak somut ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine, yazılı biçimde hükümlülüklerine karar verilmesi,
Kabule göre de,
3)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143 ve 43. maddeleri gereği belirlenen 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasından aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak cezalarının 2 yıl 3 ay 2 gün yerine 2 yıl 3 ay 20 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
4)Sanıklardan ..."in aşamalardaki beyanlarında; suça konu işyerinden diğer sanıklarla birlikte iskelet tabancası çaldıklarını kabul ettiği ancak, bilgisayar alıp almadıklarını görmediğini beyan ettiği ve bir gün sonra gerçekleşen bilgisayarın çalındığı hırsızlık eyleminden bahsetmediği, bu nedenle sanıkların eylemlerinin aynı kişiye karşı bir kez işlendiği, bir gün sonraki hırsızlık eylemini gerçekleştirdiklerine dair dosyada delil bulunmadığı anlaşıldığından sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
5)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6) Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ""ayrı ayrı"" yerine, "eşit şekilde"" alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... Kuşçu ve sanıklar ... ile ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... Kuşçu bakımından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.