11. Hukuk Dairesi 2020/3231 E. , 2021/6254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ......
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.01.2018 tarih ve 2014-75/55 sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 19.09.2019 tarih ve 2018-1208/1046 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ..."ın Noterlik 16/03/2010 tarih ve 01558 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletname ile ... ... isimli kişiye Çankırı İli, Merkez İlçesi Ahr Mahallesi, Abüzulal Mevkisindeki 405 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1/4 hissesini dilediği bedel ve şartlarda dilediği kimseye ipotek vermek konusunda yetki verdiğini, bu vekaletnameye dayanarak taşınmaz üzerinde davacı Ziraat Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, ipoteğe konu bu borcun ödenmemesi üzerine İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını ve taşınmazın satıldığını, kendisine gelen ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra takibe konu 24/03/2010 tarih ve 102 sayılı sözleşmede... isimli kişiye kefil yapıldığını ve müvekkilinin banka kayıtlarında herhangi bir kredisine rastlanmadığını, İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı takip dosyasına konu kredi sözleşmesine müvekkilinin ne asaleten ne de vekaleten atmış olduğu bir imzası olduğunu ve müvekkilinin isminin altında yer alan imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, takip konusu 277.811,31 TL borçtan müvekkilinin vermiş olduğu ipotek bedeli düşeceğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL üzerinden dava açtığını beyanla, İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına, İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı dosyasındaki takibe konu borçtan müvekkilinin vermiş olduğu ipotek bedeli düştükten sonra kalan alacaktan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 23/01/2015 tarihli dilekçesi ve sayman mutemedi alındısıyla İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı dosyasındaki 277.811,31 TL"den ipotek satış bedeli 56.800,00 TL ve harca esas değer olarak dava dilekçesinde gösterilen 10.000,00 TL düşüldükten sonra geriye kalan 211.011,31 TL değer üzerinden ıslah etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava dışı... tarafından müvekkili Ziraat Bankası A.Ş. Çankırı Şubesi"nden kredi kullanıldığını ve bu krediye davacı ..., dava dışı ..., ... ..., ...... ve ......"ın kefil olduğunu, davacı ..., dava dışı ... ..., ...... ve ......"ın söz konusu kredi borcunun teminatı için ayrıca ipotek verdiklerini, davacının müvekkili bankaya şahsi kefalet borcu bulunduğu gibi ipotek teminatından doğan bakiye borcu bulunduğunu, tahsilde tekerrür olmamak üzere resmi senette var olan ipotek bedeli ve işletilecek faiz toplamından ipoteğin paraya çevrilmesine rağmen satış yolu ile tahsil edilemeyen bölümü kadar da bakiye teminat borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ..."ın ... ... isimli kişiye noterden düzenlenen vekaletname ile 405 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 hissesi üzerinde ipotek tesis etme konusunda yetki verdiği, ancak davacı ... adına müteselsil kefil olmak konusunda yetki tanımadığı, ilamsız takibe konu genel tarımsal kredi sözleşmesinde ... ..."ın davacı ...... adına verdiği müteselsil kefaletten davacının sorumlu olmadığı, davacı ..."ın müteselsil kefil olduğuna ilişkin bölümdeki imzanın davacı ..."ın el ürünü olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının Çankırı İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişi raporlarından davaya konu İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 24/03/2010 tarihli 250.000,00 TL limitli Tarımsal Genel Kredi Sözleşmesindeki davacının müteselsil kefil olduğuna ilişkin bölümdeki imzanın basit tersimli bir imza olması nedeniyle davacının eli ürünü olup olmadığı tespit edilemediği, davacının taşınmazı üzerinde ipotek tesis etmeye ilişkin yetki verdiği ... ..."a genel kredi sözleşmesinde adına müteselsil kefil olması için yetki vermediği, davacı adına atılı imzanın davacıya ait olduğunun ispat yükü kendisinde olan davalı bankanın imzanın davacının eli ürünü olduğunu ispatlayamadığı, davacının ilamsız takibe konu genel tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesince davanın kabulüyle davacının İcra Müdürlüğü’nün 2011/2083 Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan sorumlu olmadığının tespitine ilişkin karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14.232,32 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.