19. Hukuk Dairesi 2018/290 E. , 2019/5220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan istirdat davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacılardan ... İnşaat Aksesuar San. ve Tic. Ltd. Şti."nin davalı ile makine satın almak için anlaştıklarını, teminat olarak ... İnşaat Aksesuar San. ve Tic. Ltd. Şti."nin yetkilisi ve kurucusu ...’e ait 55.000,00 TL bedelli , 02/04/2014 keşide tarihli çekin verildiğini, çekin arkasına da "teminata verilen çek" diye not düşüldüğünü, davalı tarafından anlaşma kapsamında davacı şirkete makinelerin tamamının gönderilmediğini, sadece 6.844,00 TL bedelli yan alma makinesi gönderildiğini, karşılığı olmayan ve 55.000,00 TL bedelli teminata verilen çeki icraya takibe koyduğunu, takip nedeniyle 60.156,00 TL fazla tahsilat yapıldığını, bu nedenle fazladan tahsil edilen 60.156,00 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hakkında icra takibinin 16/05/2014 tarihinde açıldığını , davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, bu nedenle zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı ..."in toplamda 67.000,00 TL ödeme yaptığının iddia edildiğini, ancak davacının 30/05/2014 tarihli iki adet havale ile 26.500,00 TL ve 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 31.500,00 TL ödeme yaptığını, başkaca ödemenin yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı ... takip konusu borçla ilgili 26.05.2014 tarihinde 26.500 TL, 30.05.2014 tarihinde 5.000 TL olmak üzere toplam 31.500 TL ödemelerde bulunduğuna dair dosyaya belge ibraz ettiği , başkaca ödeme belgesi ibraz etmediği, bu doğrultuda davacı tarafın en son yaptığı ödeme tarihinin 30.05.2014 tarihi olduğu, davanın 15.06.2015 tarihinde açıldığı, istirdat davası açılması için kanunda aranan 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davacının istirdat talebinin reddine, 02.04.2014 vade tarihli 55.000 TL meblağlı çekin keşidecisinin ..., lehdarının ... Makina ... oldukları çekin arka yüzünde teminata verilen çek yazısı olduğu ancak bu yazının üzerinin çizildiği, çekin 04.04.2014 tarihinde bankaya ibraz edildiği, bankaca çekin 53.880 TL’lik kısmının karşılıksız çıktığına dair çeke ibare konduğu, dava konusu olan 26.02.2013 tarihli 5.800 TL meblağlı faturanın davacı ... Şirketinin 2014 yılı yevmiye defterinde kayıtlı olduğu, Yapı Kredi Bankası"na ait 02.04.2014 vade tarihli 55.000 TL meblağlı çekin ..."e ait şahsi çek olduğu, ... Ltd. Şti"nin ticari defter kayıtlarında kayıtlı olmadığı, keşidecisi ... lehdarı ... Makina ... olan çekin arka yüzünde yer alan "teminat verilen çek" ibaresinin üzerinin çizildiği bu durumda çekin teminat olarak verildiğinin davacı tarafından yazılı deliller ile ispatlanması gerektiği, davacının bahse konu çeki davalıya teminat amacıyla verdiğine dair yazılı delil sunulmadığı gerekçesiyle sebepsiz zenginleşme hükümleri yönünden de davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat davası, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabileceği, bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, somut olayda davacı-borçlu tarafından icra dosyasına 30.05.2014 tarihinde ödeme yapıldığı, davanın 15.06.2015 tarihinde açıldığı, ödeme tarihiyle dava tarihi arasında İİK’nun 72/7. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında ve terditli olarak açılan alacak davasında, davaya konu senedin teminat amacıyla verildiğinin davacı tarafça kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davacı ... İnş. Ltd Şti.’nin davalıdan satın almak istediği makina bedeli ile ilgili olarak davacı ...’in keşide ettiği çekin verildiğini ancak bir kısım malların teslim edilmediğini çekin ibraz edilmesi ve karşılıksız çıkması üzerine yapılan takipte çek bedelinin tahsil edildiğini, bedelsiz çekin tahsil edilmesi iddiasıyla İİK’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan tahkikat sonucunda istirdat davasının İİK"nun 72/7. maddede belirtilen süreden sonra açıldığı, istirdat talebinin süreden dolayı kabulüne olanak olmadığını belirtmiş, sebepsiz zenginleşme hükümleri yönünden yaptığı incelemede davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. İstinaf mahkemesi de ilk derece mahkemesinin bu gerekçesine katılarak davacıların istinaf taleplerini esastan reddetmiştir. Dairemizce yapılan incelemede, davalı vekilinin icra dosyasında belirlenen alacağını haricen tahsil ettiğini ve tahsil harcının davalı tarafından ödenmesi halinde takip dayanağı çekin borçluya iade edileceğini 27/06/2014 tarihinde bildirmiştir. Borçlu da tahsil harcını 02/07/2014 tarihinde yatırarak dava konusu çeki icra dosyasından teslim almıştır. Bu itibarla İİK’nun 72/7 maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi 02/07/2014 olup hak düşürücü sürenin son günü olan 02/07/2015 tarihinden önce 15/06/2014 tarihinde açıldığından ilk derece mahkemesi ile istinaf mahkemesinin davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı yönündeki kabulleri doğru olmamıştır. Yine davada çekte hiçbir sıfatı olmayan davacı ... İnş. Ltd Şti için aktif dava ehliyeti olmadığı gözden kaçırılmıştır. Kabule göre de İİK’nun 72/7 maddesinde belirtilen sürenin geçirilmiş olması halinde artık başka hiç bir sebeple bu bağlamda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de tahsil edilen paranın talebi mümkün değildir. Mahkemece hem hak düşürücü süre nedeniyle red hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre red gerekçesi oluşturulması doğru olmamıştır.Ancak istirdat davasının süresi içinde açıldığının kabulü halinde yapılan değerlendirmede mahkemece yapılan tahkikat sonuçlarına göre ...’in keşide ettiği dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine yönelik hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan usul ekonomisi ilkesi uyarınca gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin değiştirilerek düzeltilerek ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 20/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.