1. Hukuk Dairesi 2019/724 E. , 2021/1677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanın beş oğlu, iki torunu ve gelini aleyhine asıl ve birleşen davayı açarak, babaları ... ..."nun davaya konu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla altı oğluna temlik ettiğini ileri sürerek iptal tescil, olmazsa tazminata karar verilmesini istemişler; aşamalarda, bir kısım davalı hakkındaki davalarından feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Bir kısım davalı, temliklerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuş; diğerleri ise davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, taşınmazların temliklerinin muvazaalı olduğu, ancak tapu iptali-tescile hükmedilemeyeceği gerekçesiyle kısmen tazminata karar verilmiş; haklarındaki davadan feragat edilen davalılar yönünden ise dava reddedilmiş; yalnızca davalılar ... ve ...’un temyizi üzerine karar Dairece, “ Hemen belirtilmelidir ki, gerek mahkemece yapılan değerlendirmeden gerekse tarafların karşılıklı beyanlarından; davadaki uyuşmazlığın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğinden kaynaklandığının, ancak yargılama sırasında isteğin tazminata dönüştürüldüğünün mahkemece kabul edildiği ve bu hususun taraflarca da benimsendiği sonucuna varılmaktadır...Dosya içeriği ve toplanan deliller yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mirasbırakan ... ..."nun davaya konu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla altı oğluna temlik ettiği anlaşıldığından, muvazaa iddiası sabit görülerek tazminata karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Diğer taraftan, haklarındaki davadan feragat edilen davalılar yönünden davanın reddedilmesi de doğrudur. Ne var ki, hükmü temyiz eden davalılar ... ve ..."a mirasbırakan tarafından hangi taşınmazların temlik edildiğinin açıklığa kavuşturulması ve bu temlikler bakımından davacıların payları oranında ayrı ayrı tazminata hükmedilmesi; bunun yanında, hükmedilen tazminat miktarları üzerinden adı geçen davalılara ayrı ayrı harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti yükletilmesi gerekirken, tazminat, harç, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi zorunlu bulunan; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." şeklindeki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 297/2. maddesi dikkate alınarak, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden hangisi hakkında ne kadar tazminata hükmedildiğinin ayrı ayrı belirtilmesi ve belirtilen miktarlar üzerinden her birine ayrı ayrı harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti yükletilmesi gerektiğinin gözardı edilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, birleştirilen davanın tefrikine karar verilerek, asıl dava yönünden bir kısım davalı hakkında davanın feragat nedeniyle reddine, bir kısım davalı bakımından iptal tescil ile tazminata karar verilmiştir.
Karar, davalı ... tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ...ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan inceleme sonucunda, hükmü temyiz eden davalı ... hakkında davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... ...’nun bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacılar miras payları oranında talepte bulunmuşlar; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... hakkında davanın kabulüne yönelik hüküm kurulurken, davacıların miras paylarına isabet eden ve hüküm altına alınan bedelin açık ve net bir şekilde gösterilmesi gerekirken, her bir davacı için hangi miktarda bedele hükmedildiğinin hükümden açıkça anlaşılmadığı, bozma ilamına uyulduğu halde mahkemece infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde dava konusu edilmeyen 180 ada 11 parsel sayılı taşınmazla ilgili hüküm kurulması da doğru değildir.
Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, temyize konu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.2018 tarih 2018/24 Esas 2018/896 Karar sayılı kararının hüküm kısmında yer alan 2. fıkranın hükümden çıkartılarak yerine 2. fıkra olarak “ Dava konusu ... İli ... İlçesi İnönü Mahallesi 11 ada 13 parsel ( ... 416 ada 9, 418 ada 1, 418 ada 2, 419 ada 1, 420 ada 1, 420 ada 2 parseller) sayılı taşınmazın bedeli olan 569.900,00-TL"den ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.03.2010 tarih 2010/222 Esas 2010/247 Karar sayılı veraset ilamına göre davacı ...’ın 6/112 miras payına isabet eden 30.530,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davacı ...’a verilmesine, davacı ...’ın 6/112 miras payına isabet eden 30.530,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davacı ...’a verilmesine, davacı ...’ın 6/112 miras payına isabet eden 30.530,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davalı ...’a verilmesine, davacı ...’ın 6/112 miras payına isabet eden 30.530,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davacı ...’a verilmesine, davacı ...’nun 6/112 miras payına isabet eden 30.530,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davacı ...’ya verilmesine” ifadelerinin yazılmasına,
Yine hükmün 6. fıkrasında yazılı “ ... İli ... İlçesi ... Mahalle 180 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ..."nun kabul beyanı doğrultusunda tapu kaydındaki payı oranının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 16/03/2010 tarih ve 2010/122Esas-2010/247Karar sayılı veraset ilamında davacılar yönünden belirlenen miras payları oranında (davacı ... yönünden 6/112 oranında, davacı ... yönünden 6/112 oranında, davacı ... yönünden 6/112 oranında, davacı ... yönünden 6/112 oranında, davacı ... yönünden 6/112 oranında miras payı) iptali ile, iptal edilen kısmın davacıların adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline,” cümlesinin hüküm kısmından tamamen çıkartılmasına, davalı ...’nun temyiz itirazının değinilen yönlerden kabulü ile ve re’sen inceleme sonucunda 6100 sayılı H.M.K."nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.