11. Hukuk Dairesi 2015/5893 E. , 2016/2550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/01/2015 tarih ve 2014/744-2015/53 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davalı ... vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davalının, birleşen davalı şirketin müdürü ve şirketin müvekkili ile birlikte eşit hisseye sahip bulunan diğer ortağının eşi olduğunu, davalı şirket müdürünün müvekkiline karşı etik olmayan ve kendisine duyulan güveni temelden sarsan davranışlarda bulunduğunu, şirkete bağlılık ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şirket ortaklarına eşit davranmadığını, müdürlük görevini kötüye kullanarak şirketin içini boşaltmaya çalıştığını ileri sürerek, asıl davalı şirket müdürünün, müdürlükten azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların doğru olmadığını, davacının eşinin, şirketin ortağı ve müvekkilinin eşi olan..."e yönelik hareketleri nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket müdürünün, birleşen davalı şirketi iyi yönettiği, şirketin kar elde ettiği, ihtilafın davacının eşi... ile şirketin diğer ortağı ve davalının eşi olan... arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, müdürlükten azil için haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, limited şirket müdürünün azli davası olup, bu tür davalarda husumetin azli istenen müdüre yönetilmesi gerekli ve yeterli olduğundan davalı şirkete yönelik birleşen davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru değil ise de, birleşen davanın reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan HUMK 438/son maddesi uyarınca kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK"nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. Maddenin sonraki fıkrasında ise yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, her somut olayın özelliğine göre açıklanan biçimde azil için haklı nedenlerin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, asıl davalının müdürü olduğu şirket iki ortaklı olup, eşit hisseye sahip ortaklardan birisi davacı, diğeri ise asıl davalı müdürün eşidir. Davacının, dava dışı bankaya olan borcu, davalı müdür tarafından temlik alınmış, daha sonra da bu borcun tahsili için başlatılan icra takibinde davacının söz konusu şirket hissesine haciz konulması talep edilmiş ve bu talep kabul edilerek davacının şirket hissesi haczedilmiştir. Esasen davacının iddiası da kendisine ait şirket hisselerinin, şirketin diğer ortağı ile onun eşi olan davalı şirket müdürü tarafından ele geçirilmek istendiği yönündedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı müdürün, özen ve bağlılık yükümünü ağır bir biçimde ihlal ettiği sonucuna varılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, asıl davalı şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan birleşen davadaki hükmün gerekçesi yazılı şekilde değiştirilerek ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada kurulan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.