3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4215 Karar No: 2014/9747 Karar Tarihi: 17.06.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4215 Esas 2014/9747 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/4215 E. , 2014/9747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2011/458-2013/621
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av. M.. A.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. S.. C.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; sayaçtan önce ayrı hat çekmek suretiyle kaçak su kullanmaktan dolayı tahakkuk ettirilen 43.875 TL bedelden dolayı davalı kuruma borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK 275. maddesi ( yeni HMK 266.) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda; taraflar arasında görülen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/95 E.sayılı dosyasında makine mühendisi tekli bilirkişi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda sanığın etkin pişmanlık göstererek, katılanın zararını giderdiği gerekçesiyle ceza tertibine yer olmadığına karar verildiği ve davacının kaçak su bedeli olarak 2.138 TL borcu bulunduğu belirtilmiştir. Eldeki davada; mahkemece, yeniden bilirkişi incelemesine gerek görülmeksizin ceza dosyasındaki tekli bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde mahkemece; davacı sitenin sayaçtan önce ayrı hat çekmek suretiyle kaçak su kullanımına ilişkin tutanak ve belgeleri doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi kurulunca düzenlenecek rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.