17. Hukuk Dairesi 2015/10981 E. , 2018/6496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ...vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.06.2018 Salı günü davalı ...Ş. vekili Av. ... Ketenci geldi. Diğer davalılar ve davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ...Ş. vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, 08/07/2012 tarihinde davacılardan ... ve ...’ın oğlu diğer davacının kardeşi ...’ün yolculuk ettiği davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile baba ... ile anne ... için 1.000,00"er TL maddi, 40.000,00"er TL manevi, kardeş ... için 500,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı ... şirketinin sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla) tahsilini istemiş, 10.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 25.763,00 TL, davacı ... için 27.211,00 TL, davacı ... için 1.156,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, olayda hatır taşımacılığı söz konusu olduğunu, desteğin müterafık kusurunun bulunduğunu bu nedenlerle hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, ölenin desteklik durumunun ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, maddi tazminat talebininin kabulü ile davacı ... için 26.763,00 TL, davacı ... için 28.211,00 TL, davacı ... için 1.656,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir.
Temyize konu karar, davacı ... yönünden 1.656,00 TL olarak kabul edilen maddi tazminat tutarı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... şirketi vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekiliinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi vekili yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay
İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda; ... 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/338 Esas 2014/11 K. sayılı karar incelendiğinde kazayı yapan aracın sürücüsü sanık davalı ... savunmasında ".... Olay tarihinde kullandığım araç içerisinde maktul ..., babası mağdur ... ve Mustafa Sarıçiçek isimli arkadaşımız olduğu halde Ulus"dan Siteler istikametine seyir halindeydik. Ulus"da bir miktar alkol almıştım...." şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece karar verilirken davalı ... şirketi vekilinin hatır savunması hakkında değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, ceza soruşturma (dosyası) belgeleri de getirtilerek hatır taşıması bulunup bulunulmadığı hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Davalı taraf, davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi nedeniyle müterafık kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, indirim uygulanmamıştır.
Somut olayda, davalı ... şirketine trafik sigortalı sürücü ...’nin ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde desteğin arkadaşı olduğunu, bir miktar alkol aldığını beyan etmiştir. Davalı sürücü ..."nin ... Devlet Hastanesi 08/07/2012 04:29 tarihli alkol
raporunda 0.91 promil alkollü olduğu (bilirkişi raporunda olay saatinde 1.36 promil olduğu) belirtilmiştir. Davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca bindiği anlaşılmaktadır. Alkollü sürücünün aracına bilerek binmek zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekirken %20 oranında indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
4-Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’na göre davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin harçtan da sorumlu değildir. Mahkemece alınması gereken maddi ve manevi tazminata ilişkin bakiye harcın tamamından davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ye geri verilmesine, 28/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.