19. Hukuk Dairesi 2014/13569 E. , 2015/11020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. .. ile davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, 27.09.2002 tarihli protokol kapsamında müvekkili şirkete 23.10.2027 tarihine kadar intifa hakkı verildiğini, Rekabet Kurumu"nun düzenlenmeleri çerçevesinde intifa hakkının 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, davalının sözleşmenin geçersiz kılındığı 18.09.2010 ile 23.10.2027 tarihleri arası dönem için sebepsiz zenginleştiğini, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca teknik yatırım olarak verilen paranın alım gücünün, ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılarak iadesine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek 492.753,00 TL"nin 12.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddia ve görüşlerin hukuki gerçeklerden uzak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacının toplam talebinin 450.000 TL"lik kısmının sabit yatırımlara, diğer kısım alacağın ise teknik yatırımlara ilişkin bulunduğu, talep edilen sabit yatırım bedelinin taraflar arasında yapılmış olan sözleşme gereği olup, sözleşme süresine bakılmaksızın her halükarda davacı tarafından yapılması gereken yatırımlar olduğu, bu nedenlerle bu yatırım bedellerinin geri istenemeyeceği, sözleşmenin Rekabet Kurulu kararı ile sona ermesi nedeniyle davalı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaldı ki sekiz sene süre ile sözleşme gereğince bu taşınır eşyaların tarafların anlaşmalarına uygun olarak davacının da kazanç sağlanmasını gerektirecek şekilde sözleşmeye uygun olarak kullanılmış olup, bunların güncellenmiş değerlerinin bu nedenle talep edilemeyeceği, sözleşme gereği kullanıldığı ve davalı tarafça mevcut haliyle iade edilebileceği de bildirilmiş olmakla ancak rayiç ikinci el değerinin istenebileceği dava tarihi itibariyle değerin 15.100,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacının talebi gözetilerek, davacının bedelini ödeyip, yaptırdığını iddia ettiği kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı, fayda sağlayıp sağlamadığı, akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği üzerinde durulup, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek mahallinde keşif, inceleme ve değerlendirme yapılıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.