11. Ceza Dairesi 2016/4338 E. , 2017/7390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
.... Otomotiv Akaryakıt şirketinin %98 hisse ile sahibi olan sanığın 2006 takvim yılında sahte olduğu iddia edilen, toplam bedeli 2.856.050.26 TL olan, 15 adet faturayı KDV beyannamelerinde indirim konusu yaparak kullandığı ve istem yazısının kendisine tebliğine rağmen defter ve belgeleri ibraz etmediğinden bahisle açılan kamu davalarında, sanığın her iki suçtan da mahkumiyetine dair hükümlere yönelik sanığın ve vekalet ücreti ile sınırlı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sahte fatura kullanma suçunda; suça konu faturaları düzenleyen şirketler hakkında yalnızca ....Plastik şirketi hakkında düzenlenmiş vergi tekniği raporunun dosya arasına alındığı, diğer şirketlere ilişkin vergi incelemeleri yapılıp yapılmadığı hususunun ve bahsi edilen şirket sorumluları hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılmadığı anlaşıldığından; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, faturaları düzenleyen (.... Plastik şirketi dışındaki) şirketler hakkında vergi tekniği raporu düzenlenip, düzenlenmediği, şirket sorumluları hakkında 2006 yılı için sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akibeti araştırılarak mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün değilse dava dosyaları celp edilip özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin araştırılması; ödemeler varsa satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stok olup olmadığı da belirlenerek, faturaları düzenleyen kişi ve şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanan tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de,
a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Sahte olduğu iddia olunan onbeş adet faturanın katma değer vergisinde kullanıldığı iddiasına ve en son fatura tarihinin 10.09.2006 olmasına göre, sahte fatura kullanmada suç tarihinin 21.10.2006; defter belge ibraz etme istem yazısının sanığa tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 20.3.2008 tarihinin de defter belge ibraz etmeme suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak 2006 yazılması,
c)Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı; sahte fatura kullanmak suçu yönünden ise, Vergi Dairesi"nin 06.07.2011 tarihli cevabına göre, sanığın vergi borcunu 6111 sayılı yasa kapsamında taksitlendirdiğinin bildirilmiş olması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 9. fıkrasında "Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getirmediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen giderilmesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir" hükmü karşısında, adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayan sanıktan hükmün açıklanmasını kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine, " zararın giderilmemiş olması" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
d)1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin vekalet ücreti ile sınırlı temyiz itirazları ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereği sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.